İsmail Kartal'ın iflası ve Türk hocalar

Bir kulüpte göreve başlıyorsunuz. Sene sonu o kulüpte 1. teknik adam olma şansınız pek de yok. Kulüpte işler iyi gitmemiş ki sizi getirmişler. Kulüp, 7 yıldır kupa görmemiş. Liderden 15 puan geridesiniz. Avrupa'da da kuvvetli bir takımla eşleşmişsiniz. Tek makul hedef kupa. Böyle bir ortamda ne yaparsınız Varınızla yokunuzla kupa maçına odaklanırsınız değil mi Sadece orayı hedeflersiniz. Tüm konsantrasyonunuzu o maçlara verirsiniz. Makuliyetin gereği budur. Oysa İsmail Kartal ne yaptı Gelir gelmez "3 kulvarda yarışan tek kulübüz. Hepsinde de iddiamız var" gibi bomboş bir açıklama ile işe başladı. Takımın tek hedefinin kupa olacağı belliyken güya iddia ortaya koydu. Peki ne oldu 4 lig maçında 2 beraberlik bir mağlubiyet ve lig sonuncusuna karşı alınan bir galibiyetle toplam 12 puanın 5'ini toplayabildi. Yani 'kulvar'lardan biri zaten gitti. O zaman kupa maçına çok özel çalışılması gerekmez mi 45 dakika 10 kişi oynayan takıma, hakem itelemesi de sizin lehinizeyken doğru dürüst sadece 2 pozisyon üretmeyi neyle açıklayacağız İsmail Kartal'ın Zeki Murat Göle'den ne farkı var o zaman İsmail Hoca iyi bir insan. Kaliteli bir adam. Ama 2. adam. Sadece onun özelinde değil, Türk teknik adamların çağı kapanıyor. Antalya'nın ardından Malatya da boştaki Türk hocalar başta aslen belli bir kuşağın