Messi'nin gösterdikleri

Messi, Arjantin ile dünya kupasını aldı ve envanterindeki tek eksik parçayı giderdi. 15-16 yıl boyunca müthiş bir petformans gösterse de, takımı Barcelona ile Şampiyonlar Ligi zaferleri yaşasa da, bir dönem İspanyol futbolunu tamamen domine etse de, ezeli rakip Real Madrid filelerini en çok sarsan futbolcu olsa da, 7 kez Altın Top kazansa da hatta Arjantin ile Kupa Amerika'yı kazansa da hep ondan bir fazlası istendi.. "Ama Maradona'nın dünya kupası var" dendi.. Bu aslında herkes ama herkes için de bir ders niteliğinde hayat öyküsüdür. Her zaman "ama şu da eksik.." denecektir. "Falanca senden daha iyi" diyenler çıkacaktır. 3 yıl üst üste Altın Top alan alsanız da en büyük rakibinizin de aynen o ödülleri o şekilde toplayacağı bir dönem olacaktır. Ancak Messi "O da eksik kalsın" demedi. 2014'de kaybedilen Dünya Kupası finali sonrası üst üste kaybedilen Amerika Kupası finallerinin ardından milli takımı bırakma noktasına kadar geldi. Ancak geri döndü ve adeta ilmek ilmek kendi takımını kurdu. Hedefini 2018 Dünya Kupası olarak belirledi. Neredeyse onun istemediği kimse yoktu takımda ama yine olmadı. Barcelona kendisini yolladı. Ağlayarak veda etti. Paris'te ilk yılında kendi taraftarınca yuhalandı. Ancak son Dünya Kupası'nda tamamen kendi oluşturduğu kadro ile son bir meydan okuma daha yapması gerektiğini biliyordu. Adeta "Ben varım. Sizler beni koruyun, benim için oynayın ben de sizi dünya şampiyonu yapayım" örtülü anlaşmasıydı Arjantin'in kadrosu. Geçtiğimiz yaz Brezilya'da Brezilya'ya karşı Amerika Kupası'nı kazanınca iyice motive oldu. Paris'te bu sezona mükemmel bir formla başladı. Kendini tamamen Dünya Kupası'na odakladı. Nitekim kupa başladı ve daha ilk maçta Suudi Arabistan'a yenildi. Aslında geleneksel olarak kırılgan bir yapıya sahip olan Arjantin için felaketle sonuçlanabilecek bu tür bir sonucun ardından kadroda 2 - 3 değişiklik yaparak yola devam ettiler. Teknik adam Scaloni'nin bu değişiklikleri de Messi ile istişare yoluyla yaptığına neredeyse eminim. Burada bir parantez açalım ve hem konuşulan hem de aslında gerçeklik payı olan bir konuya geçelim. Messi'li Arjantin'in itilmesi meselesine.. Dünya futbol establishment'inin gerçek efendilerinen biri Adidas'tır. Hem Arjantin'e hem de Messi'ye sponsor olan bu devin, FIFA üzerindeki etkisi bilinen bir gerçektir. Messi'nin şampiyonluğunu Adidas istedi, CONMEBOL istedi, diğer yerleşik düzen unsurları istedi, Paris Saint Germain ve dolayısıyla Katar istedi. UEFA istedi.. E doğal olarak Collina ve hakemleri de bu 'genel istek'ten bağımsız olamadılar ya da oldurulamadılar. Messi'nin istemediği hakem hem de Lahoz gibi kariyerli bir hakem eve gönderildi. Portekiz maçına Arjantinli hakem atandı. Hakemin en ufak bir hatası