Buruk'u Terimist'lerden kim koruyacak

Yöneticiliğimin ilk yıllarında bir büyüğümden aldığım tavsiyeydi. "Bir yere ilk geldiğinde en güçlü olduğun zaman ilk 72 saattir. Sonra da 1 ay.. Ondan sonra yıpranmalar başlar.. Yapabileceğin şeylerin en önemlilerini ilk 72 saatte bitir. Radikal kararları o sürede al. Sonra daha az önemlilerini, sonra daha da az önemlisini derken ilk 1 ayda kafandaki yapılanmayı tamamla. Yoksa yapman zor olur" demişti. O nedenle bütün önemli kararlarımı maksimum 72 saatte veririm. Sonra iş tavsar, başka unsurlar devreye girer, baskı oluşur.. Tıpkı Dursun Özbek'in Terimistler tarafından baskılanması gibi.. Paniklemesi gibi.. Pazar seçildiniz. Pazartesi lisenin pilav günü. Salı mazbatayı aldınız. Çarşamba ilk iş gününüz. En geç perşembe "Hocamız Ahmet ya da Mehmet" demeliydiniz. En geç cuma sabah.. Yoksa cumartesi günü Terimist'lerin başlattığı kampanya ile; hashtag çalışması ile karşı karşıya kalırsınız. Sonra o baskı sizi belki de aslen çok da yanlısı olmadığınız bir karara iter. Dursun Özbek, yabancı teknik adam istiyordu. Okan Buruk, Metin Öztürk ve Erden Timur'un birinci adayıydı. Ama hem görüşmeler sarkıp, hem 72 saatte bir açıklama yapamayınca üstüne Terimist'lerin baskısı gelince, ortalıkta "Fatih Terim hafta içi İstanbul'da tevatürleri uçuşunca" alel acele