Asıl Türk oyuncu kısıtlaması gelmeli!

Hafta sonu tam anlamıyla futbol ile doluydu. Cumartesi Şampiyonlar Ligi finalini izledik. Ardından pazar akşam 3 maç arka arkaya izleme şansım oldu. Premier Lig'e yükselme finalinde Huddersfield-Nottingham Forest mücadelesi vardı. Bu maçtan yarım saat önce başlayan İstanbulspor-Erzurumspor 1. Lig play-off yarı finaline de baktım.. 21.00'de de Bodrumspor'un Karacabey'i yenip tarihinde ilk kez Spor Toto 1. Lig'e çıktığı müsabakayı izledim. Teknik eksiklik; taktiksel yoksunluk bir tarafa Türkiye futbolunun Avrupa seviyesinin bu kadar geride olmasının temel nedenlerinden birinin oyunun akmaması olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bir kere her seviyede futbolcumuz en ufak darbede 3 dakika yerde yatıyor. Kulağına darbe alıyor başını tutuyor, ayağına darbe alıyor yine başını tutuyor. Başa gelen darbelerde hakem oyunu durdurmaya mecbur ya.. Sahtekarlığa başvuruyorlar. Abartısız söylüyorum 2 dakika kesintisiz maç olamadı bizim müsabakalarda. Ya taç ya faul ya aut.. Top çevirememeyi falan da anladım ama cidden bu kadar çok yerde yatılan, bu kadar çok oyun içinde dinlenilen bir ülke futbolu daha görmedim. Türk futbolcuların bu sahtekarca kendini yere atması, buraya gelen yabancıları da kısa bir süre sonra bize benzetiyor. Yerde yalandan yatan oyuncusunu gören seyirci de ıslıkla rakibin topu kullanmasını engellemeye çalışıyor. Sonunda sahte ve yalan bir centilmenlik! göstergesi uğruna top