Özcan: "Değişimin birinci koşulu önce kendi hesabını vermek"

Yıl içinde yoruldunuz hem de nasılGeçinmek problem. Nereye elinizi atsanız yakıyor. Alev alevHanelerde çoğunlukla tekrar edilen cümleler şunlar sanırım:"Vay şu karar çıktı. Şuna da yine zam geldi. Bu kadar da fiyat artışı olur mu kardeşim"Ve sürekli bir çekinme hali. Aman o pahalı. Onu sonra alırız, bu ihtiyacı erteleyelim, aman kirayı ödeyelim, tatile de bu sene gitmeyelim. Bunu da almayalım ne olacak diye diye ömrümüzden ömür gidiyor.Toplumun büyük bir kesiminde bu haller yaşanırken Diğer küçük bir kesim de parasına daha da para katıyor. (adsbygoogle window.adsbygoogle || ).push({}); Ev var, yatırım için bir daha alınıyor, yine alınıyor. Araba var, yatırım için yine alınıyor. Hatta stoklayan stoklayana KKM hesaplarını, döviz hesaplarını artıran artıranaBirde arada şöyle söyleniyor:Tüm alışveriş merkezleri dolu. Tüm mağazalar, lokantalar dolu. Hani nerede kriz kardeşimŞöyle eskisi gibi ağız tadıyla alışverişe çıkan kaldı mı merak ediyorum.Hiç düşünmeden mağaza mağaza dolaşıp ne gerekiyorsa alan kaldı mıAlışveriş sonrası arkadaşlarla keyifli bir kahve sohbetiVe kahkahalarHakikaten en son ne zaman dakikalarca güldünüzHatırlayan var mıEğlenmeyi, gülmeyi unuttuk sanki.Griler boz renkler arasına sıkıştık sanki.Nefes alırken bile arada bir darlanma hali.Örneğin en son ne zaman hiçbir şey düşünmeden sadece film izlediniz ya da kitap okudunuzNe zaman derin derin nefes aldınızŞöyle düşman çatlatırcasına ne zaman derin derin uyudunuzNe zaman rüzgârın fısıltılarını duydunuzYa da rüzgârda zeytin ağacının savruluşunu en son ne zaman izledinizNiyetim hafta sonu, şu tatil gününde bu sorularla canınızı sıkmak değil elbetteAma bu koşturma, sürekli o da var bu dar var, onu da halledelim, bunu da yetiştirelim, şu zam gelmeden şunu da alalım halleri içinde kendimizi iyice unuttuk, kendimize yabancılaştık sanki.Özümüz hep bir gurbet ellerde gibi. Yabancılar arasında gibi.Ona savunma yapmaktan, buna savunma yapmaktan özü kaybettik, unuttuk gibi"Değişimin birinci koşulu önce kendi hesabını vermek."Ne kadar doğru bir sözKendini bilmeden, kendini görmeden, hesaplaşmaya kendinle başlamadan dışarıyı nasıl bilebilirsin, nasıl görebilirsin, nasıl anlayabilirsinÖyle ya Kendini katmadan sadece dışarıya konuşunca eğreti durur. Samimi olmaz. Sadece söylenmiş olur. O kadarDuyan da olmaz, gören de, etkisi zaten olmazGelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan'ın sosyal medyada dün paylaştığı şu cümleleri aynen belirtmek isterim. Zira çok önemli, çok"Seçim mağlubiyetinden sonra olabileceklerin maalesef en kötüsü oluyor! Biraz haber programlarına göz gezdirince, hemen her siyasetçinin