Kınık: "Bana sorsalardı"

Canlar donuyorAteşin başında kemikleri buzSarılmış omuzlar birbirineCana batıyorYakıyorAh, nasıl edemÇöktü karanlıkÇadır da çadırSatmışlarCanları sarmamışlarBeklemişlerAğır geldi şu garip yüreğimeSarmaşıklar dolandı boynumaAsi, öfkeden kudurduÇatladı kayalarİncindi gönüllerZulüm yağıyorHava ağırKara bülbüller ötmesinLeylaklar kokmasınNe feryat ne figanNe varsa kapatNeymişSessizlik olacakmışÂşıklar hangi diyarda sustuİnadına sevdaİnadına vicdanlı yüreklerKimse görmezNasıl bir derde saplandık diyeAnca dillerde helalleşmeSöküp atılmaz şu arsızlar kapının önüne!Günlerdir özellikle AFAD ve Kızılay konusunda ciddi eleştiriler gündemde. Ki son derece haklı eleştirilerTek tek belirtmeyeceğim zira her şey ortada.Liyakatsizlikten tutun da planlama gibi hayati yönetim fonksiyonlarındaki aksaklıklar sebebiyle deprem bölgesinde yaraların hızlıca sarılamadığı söylenebilir.Keşke yönetim bilimcilerden oluşan bir ekip bu kurumların içinde ne olup bittiğini araştırabilse Sahadan gelen veriler ne yazık ki kötü ama asıl araştırmayla ortaya çıkacaktır.Bir programda soruları cevaplayan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, '2050 çadırın Ahbap'a satıldığından haberim yoktu, öğrenince arkadaşları eleştirdim. İnisiyatif almışlar, bana sorsalardı veya CEO'larına sorsalardı' diye devam ediyor.Açıkçası hiçbir üst düzey yönetici bana sorsalardı diye bir cümleyle konuya başlamaz.Kurumsal firmalarda bir sistem vardır, kurallar işler ve bu kapsamda gereken neyse o yapılır.Hâlihazırda Kızılay'ın sivil toplum kuruluşu gibi değil de 'özel bir kuruluşa dönüştüğü' üzerine eleştiriler sebebiyle Konuyla ilgili özel sektörden örnek vermek isterim. Bu noktada sivil toplum kuruluşu mahiyetinden