"Çoğu ortaklaşa kiraladıkları öküz ve at arabalarıyla! Bazıları at sırtında"

"Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, özellikle denize kıyısı olan bölgelerde yer alan Hazine arazilerini satışa sundu. Toplam büyüklüğü 30 bin 668 kilometre olan arazilerin yüzölçümü Belçika'nın, Arnavutluk'un, Slovenya'nın ve Makedonya'nın yüzölçümlerini aşıyor."Yukarıda belirtilen ülkelerin yüzölçümlerini aşan büyüklükte arazilerin satılacak olması ne demekAçıkçası yanlış mı okudum diye habere tekrar baktım.Tekrar okudum, bir daha okudum, bir dahaOkudukça üzüntüm bir o kadar arttı.Merak ediyorum muhalefet tarafından görüldü mü bu haber (adsbygoogle window.adsbygoogle || ).push({}); Ya da 'Diyar diyar Anadolu' temalı çalışma yapanlar tarafından görüldü mü bu haberSessizliğe bakacak olursak ne gören var ne de duyan."Çoğu ortaklaşa kiraladıkları öküz ve at arabalarıyla! Bazıları at sırtında. Pek azı trenle."Yukarıda belirtilen haberi okuduktan sonra Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol'un 'Ama Hangi Atatürk' isimli kitabındaki şu bölümü belirtmeden olmaz sanırım."Meclis'in açılmasına dönelim. Namazlar, niyazlar, tekbirler ve salavatlarla, sancak-ı şerifle Meclis binasına geliniyor. İttihat ve Terakki lokali olarak yapılmış, inşaatı tamamlanmamış, çatısındaki eksik kiremitleri halkın kendi çatısından çıkarıp getirdiği Türkiye Büyük Millet Meclisi binası Kürsüye ayet ve hadisler yazılı sancaklar konulmuş, tekrar dualar yapıldıktan sonra en yaşlı üye Sinop Mebusu Şeref Bey geçici başkan oluyor. Mebuslar iki ayrı seçimle gelmiş: Mebusan Meclis'i için seçilip buraya gelenler ve Mustafa Kemal'in genelgesi ile seçilenlerProf. Ahmet Demirel'e göre, 1922 yılına kadar, ara seçimlerde seçilenler dahil mebus sayısı 437'ye kadar çıkacaktır. 88 tanesi Mebusan Meclisi'nden gelmiştir. Bu ilk gün toplantısında en az 127 mebus vardır.Ankara'ya nasıl gelmişlerdiÇoğu ortaklaşa kiraladıkları öküz ve at arabalarıyla! Bazıları at sırtında. Pek azı trenle.Bırakın elektriği lüks lambası bile olmadığından fener ve gaz lambalarıyla, petrol bulamayınca mum ışığında çalışıyorlarKoltukları yok, Ziraat Mektebi'nden getirilmiş öğrenci sıralarında oturuyorlar. Kış için salon büyük, odalarda küçük odun sobalarıMustafa Kemal ve arkadaşları Ziraat Mektebi'nde kalıyor, mebuslar okullara serilmiş yer yataklarında yatıyor!"(Kaynak: Ama Hangi Atatürk, Taha Akyol, 2008: