Millete, 'Biz hiçbir şey başaramayız!' dedirtmek isteyenler kimin hizmetindeler

Geçmişte TV ekranlarında sıkça arz-ı endam eyleyen bir profesör vardı; E. K.. Düşünce yapısı ve ideolojik dünyası aykırı gelse bile, eskiden, ekranlardaki konuşmalarını yine de dinlenebilir bulurdum.Çoktandır görmemiş ve dinlememiştim... Son günlerde yaptığı basitin basiti, sığ değerlendirmelere baktım ve kendisine 'sıfır' verdim.Bu profesör kişi, muhalefetin yalan propaganda merkezi olarak çalışan bir TV kanalında, geçenlerde, '128 milyar dolar nerede' diye soruyordu... Halbuki, sözünü ettiği muazzam rakamı üretip kamuoyuna sunanların kendileri dahi inanmıyorlardı ki, o yalanı 2-3 ay kadar gündemde tutmaya çalıştıktan sonra unuttulardı...Kendisini, 'Biz aydınlar' diye ayrı bir yere oturan bu kişi, bu kadar tutarsız iddiaları gündemde tutmakla, güya kamuoyu oluşturabileceğini sanıyordu...Amerikalı ünlü bir sosyolog, 50 yıl öncelerde, 'Bana, kitle iletişim araçlarını 15 gün verin, 15 gün içinde toplumu istediğim yere götüremem, ama, o toplumu, kendisini tanıyamıyacağı bir noktaya sürüklerim...' demişti. Halkın bir kısmı, sahiden de bu gibi yalanlara takılmaz mıGeçenlerde Karadeniz kıyılarında bir ilçede ikindi namazı için abdest alırken, abdest almakta olan diğer iki kişinin, bir siyasetçi için, 'hırsızlık' iddiası etrafında konuştuklarını görünce... 'Bakınız, hemşehriler, namaza gideceksiniz... Kim olursa olsun, hiç kimse hakkında böyle delilsiz suçlamaları tekrarlamayın.. Vebali vardır...' ikazı karşısında, 'Biz ne bilelim, ekranlarda öyle söylüyorlar' dediler.'Kur'an, hepimize, 'Ey iman edenler, bir fâsid kişi size bir haber getirdiğinde onu tahkik etmeden kabullenmeyin...' emrini veriyor; 'Hemen reddedin!' demiyor, 'tahkik etmeden kabullenmeyin...' diyor...' dedim.Karşımdaki kişilerden birisi, emekli bir memurmuş... Hemen akıldânelik etmeye kalkıştı, 'Ben nereden ve nasıl tahkik edecekmişim Hem, sen hiç hırsızlık- yolsuzluk yapılmıyor..' diyebilir misin' diye kendisini savunmaya kalkıştı.'Tahkik etmek imkânın yok ise, o zaman susacaksın... 'Hırsızlık asla yoktur!', diye kim iddia edebilir Ama, asıl mesele, iddiayı ispatlamaktır... Halk deyimiyle, minareyi çalmaya niyetlenen, kılıfını baştan hazırlamaz mı Ben de size, 'Sen hırsızsın!' desem, o sözümün delilini, belgesini istemez misin; 'isbatla, isbatlayamazsan müfterisin!' demez misin' dedim. Ve, şahsen sıradan bir kişi veya bir siyasetçinin icraatını veya düşünce dünyasını beğenmiyorsam, ondan uzak olduğumu, sevmediğimi söyleyebilirim, ama, delillendiremiyeceğim suçlamalarla, 'Hırsızdır, filan ahlâksızlığı yapmaktadır...' suçlamasında bulunamam' diye ekledim.Sonra da, düşünebiliyor musunuz, o ilçenin merkez câmiinde, birlikte saf tutup namaz kıldık!.Yukarıda söz konusu edilen TV kanalında bir program sunucusu var, o daha bir felâket... Söz konusu soytarı kişi, bir programında da, İHA ve SİHA'lara takmış, alay konusu yapmaya kalkışıyor, onların gerçek olmadığını anlatmaya çalışıyordu.. 'Yuhhh...' yani dedim, içimden...Dünyada nice ciddî savunma dergilerinde ve yayınlarında savaş uçaklarıyla yapılan savaşları Türkiye'nin geliştirdiği, kısaca, İHA ve SİHA denilen İnsansız Hava Araçları ve Silâhlı İnsansız Hava Araçları' alanında mevcud dengeleri alt-üst ettiğini yazarken; bu gibi soytarılar, bu başarıyı yok saymaya ve