İçimizi kemiren problem: İsraf

Geçenlerde ziyaretime gelen bir dostumuzun elinde büyük dolu bir çöp poşeti vardı. 'Hayırdır yanında ne taşıyorsun böyle' diye sorduğumda, 'Lokantaların yanındaki çöp kutusuna atılmış halde gördüm, dayanamadım baktım. Bunun içi ekmek dolu' dedi. Meğerse kıyamamış ve süt üreticisi bir arkadaşına hayvanlara yem olsun diye götürecekmiş. Kendisini tebrik ettim. Bu olaydan birkaç gün sonra bir tanıdığımızın yemekli düğününe gittim. Tahmin edilenden az katılım olmuştu ve masada hazır konan yemekler öylece kaldı. Düğün bitimine doğru görevliler o nefis yiyecekleri poşetlere boşalttılar. Hepsini karışık koyduklarına göre herhalde çöpü boylayacaklardı. Türkiye'de maalesef israf kalemleri saymakla bitmez. Bir taraftan pahalılıktan, yokluktan yakınıyoruz diğer yandan korkutucu bir savurganlıkla karşı karşıyayız. Serpme kahvaltı da bunlardan sadece biri. Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) başkanı Ramazan