Sağlık ve huzur ayı

Yarın teravih ve sahurla muhteşem ay, mübarek oruç ayı Ramazan başlıyor.

Orucun bedenimize ve zihnimize sağladığı harika yararlar saymakla bitmez. Üstelik bilimsel araştırmalar ve gözlemler gün geçtikçe de yeni faydalarını ortaya çıkarmaktadır.

Şu husus önemli: Orucu hakkıyla ancak oruç tutanlar değerlendirebilir. Ramazan ayında tutulan oruç, diyet için veya grev için yapılan açlıktan tamamen farklıdır. Çünkü oruç, sadece belirli bir süre aç ve susuz kalmak değildir; Allah'ın sağlıklı olan kullarından yerine getirmelerini farz kıldığı bir ibadettir. Biz Müslümanlar elbette zayıflamak veya daha sağlıklı olmak için değil, Allah'ın emri olduğu için onun rızası için oruç tutuyoruz ama şimdi bilim dünyasının da araştırmalarla ortaya koyduğu gibi oruç tutma; diyabetten, kanser ve kalp krizine kadar birçok hastalığı önlemekte etkilidir.

Elbette sağladığı orucun avantajları bu sınırlı yazıya sığdırmak mümkün değildir. Ancak Ramazan ayında hakkıyla oruç tutmanın verdiği yararların bazılarını sıralayalım:

Oruç tutanların açlığı sadece diyabeti önlemekle kalmaz, yeni başlayan ve hafif seyreden diyabeti de hafifletir, hatta ortadan kaldırabilir. Ramazan orucu tutanlarda diyabet ve kalp hastalıklarının daha az görüldüğü bilinmektedir.

Açlık, bağışıklık sistemini canlandırmakta ve hastalıklara karşı bünyemizi daha dayanıklı hale getirmektedir.

Fazla kilolu ve obez kişiler, oruç tuttuklarında kilo ve vücut yağlarını kaybetmektedirler. Kan kolesterol ve trigliseritlerinde düşme olmaktadır. Açlık dönemlerinde enerji sağlamak için bedenimizce kolesterol kullanılmakta, bu da muhtemelen yağ hücrelerinden gelmektedir. Bu yüzden açlık fazla kiloya karşı etkili bir çaredir.

Özellikle sıcak mevsime denk gelen ve uzun süren sıcak havalarda tutulan oruçta vücut, tüketilen suyu depolayamadığı için, böbrekler idrarla kaybedilen miktarı azaltarak mümkün olduğunca fazla su tasarrufu sağlar. Bu yüzden oluşan dehidratasyon (su kaybı) sanılanın aksine düşük olur ve iftarda yeterli ölçüde alınan sıvı ile bu telafi edilirse gündüz saatlerindeki susuzluk zarar vermez.

Orucun günümüzün yaygınlaşan ve korkutan hastalıkları Parkinson ve Alzheimer'ı önleyici etkisi vardır.

Yine oruç karşıtlarının beyin yeterince glikoz alamaz şeklindeki iddiaları da doğru değildir. Çünkü açlıkta enerji sağlamak için 10-12 saatte tüketilen kandaki mevcut glikozdan sonra karaciğer ve kas hücrelerinde depo edilen glikojen glikoza çevrilerek yine bu şekilde beyin yakıtsız kalmaz.

Orucun normal biyoritmi ve sağlıklı beslenme döngüsünü bozduğu iddiası da saçma ve mantıksızdır.