YARIN 27 ŞUBAT SALDIRISININ 2. YILDÖNÜMÜ - İdlib'de 34 askerimizin şehit edildiği saldırıda Rusya'nın sorumluluğu

Yarın 27 Şubat. Suriye İdlib'de 34 Türk askerinin Rus ve Suriye uçaklarının ortaklaşa düzenledikleri bir hava saldırısında şehit edilmelerinin ikinci yıldönümü.Saldırı 27 Şubat 2020 günü akşam saatlerinde Halep-Lazkiye istikametindeki M-4 otoyolunun altı kilometre kadar güneyinde, Cilvegözü sınır kapısına kuş uçuşu yaklaşık 60 kilometre mesafedeki Balyun yerleşimi civarında meydana geldi. TSK'nın İdlib'in güneyindeki bir gözlem noktasına takviye olarak gitmekte olan Türk askeri konvoyu, birden havadan savaş uçaklarının saldırısına uğradı.Bu, bir kereye mahsus bir saldırı değildi. İlk darbeden sonra araçlarını terk edip çevredeki binalarda mevzi alıp savunma düzenine geçen Türk askerlerine dönük havadan saldırılar dalgalar halinde devam etti.'SALDIRIYI DURDURUN, ONLAR BİZİM ASKERLERİMİZ' DENMESİNE RAĞMEN...Hadisenin duyulmasıyla birlikte Ankara'da yaşanan şokun gerisinde konvoyun güzergâhının önceden Rus askeri makamlarına bildirilmiş olması yatıyordu.TSK, o sırada Rusya, Türkiye ve İran'ın bir araya geldikleri Astana Mutabakatı çerçevesinde Hatay'ın karşısındaki İdlib'de bir dizi askeri gözlem noktası bulunduruyordu. TSK, bu gözlem noktalarını belli aralıklarla takviye ediyor, ihtiyaçlarının karşılanması için sevkıyat yapıyordu.İdlib'de sahada Esad ordusu ve müttefiki Rusya'nın da askerleri bulunduğundan, bir yanlış anlamaya neden olmamak için bu hareketler her seferinde önceden Rus askeri makamlarıyla koordine ediliyordu.Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da olaydan sonra yaptığı açıklamada "Birliklerin bulunduğu yerlerin önceden Rusya'nın sahadaki yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen maalesef bu saldırının gerçekleştirildiğini" duyuracaktı.Daha vahim bir nokta vardı. Akar'ın açıklamasına göre, "İlk atışın ardından Rusya'ya bir kez daha uyarı yapılmasına rağmen maalesef saldırı devam etmişti".Yani Rus askeri makamlarına "Saldırıyı durdurun, onlar bizim askerlerimiz" denmesine rağmen saldırılar devam etmişti.RUSLARIN İNKÂR STRATEJİSİOlayın daha da düşündürücü bir tarafı vardı. Rus ve Suriye savaş uçakları Türk birliğini havadan vururken, Rusya Lideri Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrantiev Ankara'da Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile görüşme halindeydi.Ruslar bir taraftan diplomatları ile masada müzakere ederken, aynı anda askeri güçleriyle havadan harekât düzenliyorlardı.Buna karşılık Rusya Savunma Bakanlığı, ertesi günü yaptığı açıklamada, kendi uçaklarının olay sırasında o bölgede bulunmadığını ileri sürdü, sorumluluğu olduğu gibi Suriye tarafına yükledi. Rus tarafı, BM Güvenlik Konseyi'nin terörist kategorisine aldığı Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) üyesi teröristlerin başlattığı bir operasyona Suriye ordusunun yanıt verdiğini, Türk askerlerinin de teröristlerle bir arada bulundukları için vurulduklarını iddia etti.Ruslar, önceden TSK unsurlarının hareketinden haberdar olmadıklarını da öne sürdüler. Gelgelelim, Türk askeri konvoyuna ilk ateşin açılmasından sonra Türk askeri makamları tarafından yapılan bütün uyarılara rağmen Balyun'daki hava saldırılarının neden durmadığı, neden uzun bir süre aralıksız devam ettiği sorusuna açıklık getiremediler.Bir an için Rusların açıklamasının doğru olduğunu varsayalım. Yine izaha muhtaç o kadar çok nokta kalıyor ki... Her şeyden önce Suriye'de Fırat'ın batısında kalan bölgenin hava sahası, en batı uçta kalan İdlib de dahil olmak üzere olduğu gibi Rusya'nın kontrolü altındadır.Bir başka anlatımla, hava sahasının her noktası Lazkiye'ye bitişik Hmeymim'deki Rus hava üssünde bulunan hava komuta kontrol merkezi tarafından kontrol ediliyor. Rusların onayı olmadan bu üsten bir Suriye uçağının havalanabilmesi mümkün değil. Benzer şekilde Suriyelilerin havadaki bütün hareketleri de Rusların denetimindedir.Harekât merkezindeki Rusların o an Balyun'da ne olduğunu bilmemeleri söz konusu değil.HATAY'DAN GELEN AMBULANSLAR BİLE BOMBALANMIŞDahası var. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu saldırıyı görüşmek üzere ertesi gün (28 Şubat 2020) olağanüstü gündemle toplandı. Türkiye, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak hazır bulunduğu bu toplantıda yaptığı bir beyanla, radar izlerine göre saldırı sırasında "Rus ve Suriye uçaklarının görev kolu düzeninde uçtuklarını" kayda geçirdi.Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, Konsey'deki konuşmasında bu hadisede yalnızca Rus ve Suriye uçaklarının birlikte uçtuklarını belirtmekle kalmadı, aynı zamanda Türk askeri konvoyunun hedef olduğu saldırının "beş saat sürdüğünü" de anlattı.Sinirlioğlu, konvoyun konumuyla ilgili Rus makamlarıyla öncesinde yazılı koordinasyonun yapıldığını, "konvoyun o sırada bölgede tek başına olduğunu, bundan mantıken kasıtlı bir şekilde hedef alındığı sonucunun çıktığını" söyledi.Büyükelçi,