NATO 2008'de aldığı Ukrayna'nın üyeliği kararını neden uygulamadı

NATO'nun liderler düzeyindeki zirvesi 3 Nisan 2008 tarihinde Romanya'nın başkenti Bükreş'te toplandığında çözüme kavuşturulması gereken kritik dosyalardan biri Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya üye alınıp alınmayacakları meselesiydi.Zirvede Türkiye'yi dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temsil ediyordu.NATO, Soğuk Savaş'ın bitimiyle birlikte 1999'da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'yı bünyesine almış; bunu 2004'te Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Slovakya ile üç Baltık ülkesi Litvanya, Letonya ve Estonya'nın topluca ittifaka katıldığı dalga izlemişti.Bundan sonra sıra Balkanlar ile Ukrayna ve Gürcistan'a gelmişti. Ukrayna NATO ittifakına katılırsa Rusya çok geniş bir hatta NATO ile sınır paylaşacaktı. Ayrıca, Gürcistan'ın katılımı da Rusya'yı NATO ile bu kez Kafkasya coğrafyasında sınırdaş yapacaktı.Dolayısıyla NATO zirvesinde atılacak adımın Rusya'nın tepkisini çekmemesi mümkün değildi.DAHA 2008'DEMÜTTEFİKLERARASINDA TUTUMFARKLILIĞI VARDIBükreş Zirvesi açıldığında salonda bulunan Türk heyetindeki isimlerden biri de o dönemde Türkiye'nin NATO nezdindeki Daimi Temsilcisi olan Büyükelçi Tacan İldem'di.İldem, Bükreş Zirvesi'ni hatırlarken Ukrayna-Gürcistan dosyaları üzerinde "Müttefikler arasında zirveye giden süreçte bu konuya ilişkin tutum farklılıkları mevcuttu" diye konuşuyor.Farklılık beliren noktayı şöyle anlatıyor İldem:"Bu farklılık, bir yanda bu zirvede iki ülkeye NATO'ya katılma sürecinde yerine getirilmesi gereken bir aşama olan Üyelik Eylem Planı'nın (MAPMembership Action Plan) verilmesi, öte yanda ise böyle bir adım atılmasının erken olduğu, dolayısıyla MAP verilmesinden sakınılması yönünde beliren görüşlerle açığa çıkmıştı."Yani bir grup süratli bir şekilde hareket edilmesini savunurken, ihtiyatlı hareket eden diğer grup frene basılmasını savunuyordu.KARŞI ÇIKANLAR FRANSAVE ALMANYA MIYDIİldem, zirvede tanık olduğu görüntüyü şu şekilde aktarıyor:"Zirve bildiri taslağının ilgili paragrafına ilişkin görüş ayrılıkları teknik düzeyde giderilemeyince, bu konuda iki farklı görüşün hararetli savunucusu ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları ve Dışişleri Bakanlarının da devreye girmesiyle toplantı salonunun bir köşesine çekilerek o düzeyde müzakere ve yazım değişikliklerine gittiklerine tanık olundu."Ve ekliyor ardından: "Sonuç olarak zirvede iki ülkenin Üyelik Eylem Planı statüsü kazanmaları mümkün olmadı." O döneme ait Hürriyet arşivi karıştırıldığında eski dışişleri bakanlarından Hürriyet yazarı İlter Türkmen'in 8 Nisan 2008 tarihli yazısında zirve bağlamında bu konudaki değerlendirmesiyle karşılaşıyoruz. Türkmen, ABD Başkanı George Bush'un bütün ısrarlarına karşılık, "Rusya'yı tahrik etmek istemeyen" Almanya ve Fransa'nın tutumları yüzünden Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'nun"Üyelik Eylem Planı"uygulaması kapsamına alınmadıklarına dikkat çekmiş.2008'DEN SONRAEYLEME GEÇİLMESİ İÇİNBİR KARAR ALINMADI Bükreş Zirvesi bildirisinde 23'üncü paragraf olduğu gibi Ukrayna ve Gürcistan'a ayrılmış. Bu bölümde "NATO, Ukrayna ve Gürcistan'ın ittifaka üye olma yolundaki arzularını memnuniyetle karşılamaktadır. Bugün bu ülkelerin NATO üyesi olacakları hususunda görüş birliğine vardık... Üyelik Eylem Planı, üyelikleri yolunda bir sonraki adımdır" deniliyor, ardından bu konuda dışişleri bakanlarının danışmalarda bulunacakları belirtiliyor.İldem'e göre, bulunan bu formül diplomasideki "Yapıcı Muğlaklık" tanımına uygun bir formülü yansıtıyor. Sonuçta eylem planı ile ilgili karar yapacakları değerlendirmeler ışığında dışişleri bakanlarına havale edilmiştir.Peki geçen süre içinde ne oldu Büyükelçi İldem şöyle yanıtlıyor:"2008 yılından bu yana bu iki ülkenin üyelik eylem planlarına ilişkin bir karar NATO'da alınmadı."İldem'in verdiği bilgiye göre, bu statüyü kazanan ülke eylem planının muhtelif başlıklar altındaki gereklerini yerine getirdiğinde, bir sonraki aşamada katılım müzakerelerine davet ediliyor. Müzakereler sonunda Washington (NATO) Antlaşması'na Katılım Protokolü imzalanıyor. Bunun ardından her bir müttefik ülkenin iç hukukuna uygun onay süreci bekleniyor. Bu sürecin tamamlanmasından sonraki formaliteler de sonuçlanınca üyelik kesinleşmiş oluyor.Önemli bir ayrıntı: 2008 Bükreş Zirvesi bildirisinde, daha önceden eylem planına alınmış olan Hırvatistan ve Arnavutluk katılım müzakerelerine resmen davet edilmiştir. Katılım protokollerinin aynı yıl imzalanmasından sonra bu iki ülke 2009 yılında üye olarak NATO'ya ayak basmıştır.NATO UKRAYNA'NINBEKLENTİSİNESESSİZ KALAMAZDIBuna karşılık Bükreş'te ilke kararı alındıktan sonraki 14 yıl içinde Ukrayna ve Gürcistan'ın başvurularında hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Geçen süre zarfında uygulanmadığı ve bugün büyük bir gerilime yol açtığı dikkate alındığında, Bükreş Zirvesi'nde alınan bu ilke kararının isabet derecesini