Güçlü, sağlam ve mutlu aile...

Huzurlu bir aile ortamı, çocuğa evi özletir. Çocuğun, neşe ve sevinç içinde koşarak eve gelmesini sağlar. İnsanlar, cemiyet, topluluk hâlinde yaşamak mecburiyetindedirler. Cemiyetin en küçük birimi ailedir. Bu bakımdan aile, toplumun temel taşıdır. Aile, insanların doğup büyüdüğü, yetişip geliştiği ve terbiye gördüğü topluluktur. Bu topluluk, küçük-büyük fertlerinin olgunlaştığı bir hayat okuludur. Aile içinde kadın ve erkeğin birbirlerine anlayışlı davranmaları, müsamahalı olmaları, karşılıklı sevgi ve saygıya önem vermeleri, birbirlerinin sınırlarına dikkat etmeleri, birbirlerine değer vermeleri, kalp kıracak söz ve davranışlardan sakınmaları, aile saadeti için şarttır. Evde huzur, ailede mutluluk olması, ailenin temel taşları, ailenin direkleri mesabesinde olan eşlerin, birbirlerine karşı görev ve sorumluluklarını bilip bunlara riayet etmelerine bağlıdır. Bunlara dikkat eden aile, güçlü ve sağlam olur. Aile hayatı ne kadar güçlü ise, toplum hayatı da o kadar güçlü ve sağlam olur. Aile hayatının huzurlu ve düzenli olması, istikbalimiz olan çocuklarımızın şahsiyetli, güzel karakterli, ruh ve beden sağlıkları yerinde kimseler olarak yetişmelerini sağlar. Huzurlu bir aile ortamı, çocuğa evi özletir. Çocuğun, neşe ve sevinç içinde koşarak eve gelmesini sağlar. Evde huzur yoksa, kavga ve münakaşa varsa, çocuk eve gelmek istemez. Aileden alması gereken manevi değerleri alamaz. Neticede, dışarıda kötü arkadaşların eline düşer. Dünyası da ahireti de zarar görür. Onun için ana baba, birbirleri ile iyi geçinmeli, evin, sevgi, saygı ve huzurlu bir ortam olması için gayret göstermeli. Eşler, sen-ben kavgasına girmekten, ben haklıyım-sen haksızsın tartışmasından, hep eksik kusur aramaktan, birbirini aşağılayıcı ve tenkit etme tavırlarından, suçlayarak konuşmaktan sakınmalıdır. Büyük âlim ve veli Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri şöyle buyurur: