Ramazan ayına saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. Bu ayda elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlâ, kullarına çok şefkat, merhamet ettiği, acıdığı için, bazı gecelere ve günlere ve aylara hususi kıymet vermiş; bu gece ve günlerdeki, dua ve tövbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibadet yapmaları, dua ve tövbe etmeleri için bu gece ve günleri birer sebep kılmıştır. Böyle zamanları ihya etmeli, yani kaza namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, dua, tövbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Böyle gecelerin en faziletlisi, Kadir gecesi; günlerin efendisi, Cuma günü; ayların sultanı ise Ramazan ayıdır. Peygamber Efendimiz Recep ayında "Ya Rabbi, recep ve şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi ramazana eriştir" diye dua ederdi. Elhamdülillah, ramazan ayına kavuştuk. Allahü teâlâ, razı olduğu, beğendiği şekilde ihya edebilmeyi nasip eylesin, âmin. Böyle mübarek, hayrı ve manevi kârı bol olan zamanları iyi değerlendirmelidir. Boş geçirmemelidir. Kazançlı mevsimleri ihmâl eden bir tâcir, bir kâr sağlayamadığı gibi, böyle mübarek mevsimleri gafletle geçiren ahiret yolcusu da maksadına ulaşamaz. Ele geçen fırsatın kıymetini bilmeli. Gelecek sene ramazana kavuşup kavuşamayacağımız belli değil. Geçen sene aramızda olup şimdi vefat etmiş nice kimseler var. Geçen seneki ramazandan bu ramazana kadar olan zaman, rüya gibi geçti. Geri getirmek mümkün değil. İyi değerlendirebildiysek ne mutlu. Bütün bunları düşünerek, kavuştuğumuz ramazan ayını fırsat ve ganimet bilmeli, gaflete dalmamalıyız. Büyük âlim ve veli İmâm-ı Rabbânî "kuddise sirruh" hazretleri, sevdiklerinden birine aslında hepimize yazdığı Mektûbât'ının birinci cilt, kırk beşinci mektubunda buyuruyor ki: (Ramazan-ı şerif ayında yapılan