Ben bir babayım... Kırk yıllık bir evlilikten; geçirdiğim acı tatlı hatıralardan ve tecrübelerden sonra kızıma ve dolayısıyla bütün Müslüman kızlara önemli mesajlar, nasihatler sunmak istiyorum. Huzurlu bir evlilik için gençlerin bu mesajlara kulak vermesini arzu ediyorum.Çünkü bunlar, dile kolay kırk yılın birikimi. Yetmişine varmış, kimseden bir beklentisi olmayan, düşüncelerini içinden geldiği gibi ifade eden yaşlı bir Müslümanın samimi tespitleri kabul edin bunları:1- Kızım, bildiğin şey doğru bile olsa, bunu kocana kabul ettirmek için uğraşma, bu hususta onunla cedelleşme! Söylemende fayda görüyorsan bir kere söyle kenara çekil. İster kabul etsin, isterse kabul etmesin!2- Her cemiyette, her şirkette, her devlette son sözü bir kişi söyler. Ama mutlaka birinin son sözü söylemesi gerekir. Böyle olmazsa cemiyette huzur olmaz, anarşi çıkar.Bunun gibi, cemiyetin en küçük birimi olan ailede de son sözü birinin söylemesi lazımdır. Bunun için sen fikrini söyle fakat son sözü eşine bırak!3- Bunun gibi, ailede sen dahil herkesin, baba üzerine titremesi lazımdır. Çünkü onun iyiliği, aile fertlerinin iyiliğidir. O iyi, sağlıklı olursa herkes iyi ve sağlıklı olur. Çünkü o iyi olursa, aile fertlerinin iyiliği için çalışır, hasta olurlarsa onları tedavi ettirir.4- Eşinin kıymetini bil! Hikmet ehli bir zat, "Evde eşinin bulunması, kadın için büyük nimettir" der. Bundan mahrum ve evin idaresi omuzlarına yüklenmiş olan hanımlar bunu çok iyi bilir" der.5- Erkeğin işi gerçekten zordur. Bunun için ona yardımcı ol. Engel olma!