Terapistim alaylı, düğümleri kalaylı...

Sosyal medyada şifa dağıtan alaylı terapistlerin sayısı hızla çoğalmaya başladı. Bu tür hesaplarda "Biz seni her türlü iyileştiririz!" sloganıyla sunulan bilgilere biraz göz attım.

Sonuçlar şöyle;

Bu insanlar, yaşadığınız her hastalığın geçmiş bir travmayla ilişkisi olduğunu iddia ediyorlar. Mesela şiddetli baş ağrısı çekiyorsun. Terapistin hemen geçmişe doğru iki kişilik bilet alıyor. Çocukluk yıllarına doğru terapistle birlikte akıyorsun ve bir yerlerde yaşadığın travmayı kıstırıp temiz bir sopa atıyorsun. Travman dayağı yiyince rahatlıyor, baş ağrıların da geçiyor.

Peki, bu yöntem yanlış mı

Hayır değil. Çünkü psikiyatrlar da yaşanan problemleri çözmek için danışanlarını ellerinden tutup çocukluğuna götürürler. Ama burada ufak bir problem var. Gerçek alan uzmanları seansın sonunda danışanın elinden tutup geri getirirken, alaylı terapistler orada bırakıp kendisi dönüyor.

Yani bu insanlar geçmişte yaşadığın bütün travmaları bulup ortalığa döküyorlar. Sonra ortalığı toplamadan çekip gidiyorlar.

Problemleri iyice köpürtüp, durulamadan kaçıyorlar da diyebiliriz.

Sonuçta tanışan bir pişman, danışan da bin pişman oluyor. Çünkü seni geçmişe götürüp, özellikle anne babanın yaptığı hatalar üzerinden öyle bir düğüm atıyorlar ki çözmen aylar, bazen yıllar sürüyor.

Bu tek yönlü terapi yolculuklarından geriye de anne babasından nefret eden hayırsız evlatlar ve durulanması gereken bir sürü bulaşık kalıyor.

Online terapi seanslarında kendisinde hiçbir problem olmadığına inandırılıp, geçmişinde suçlu avına çıkanlar eve eli boş dönmek zorundadır. Çünkü ülseri olan bir kişi, yağlı yemeklere düşmanlık yaparak iyileşemez.

Etrafındaki herkesi suçladığı için kendisiyle bir türlü buluşamayan insan da hiçbir randevusuna yetişemez.

Bir de yüzlerce kişinin katıldığı online terapi seansları var. Toplu sünnet töreni gibi bir sürü insan toplanıp travma avına çıkıyorlar.

Peki, böyle bir şey mümkün mü Yani bin kişi aynı anda ekran karşısında iyileşebilir mi

Şöyle düşünün... Karşınızda on kişi var. Birkaç tanesi yüzme öğrenmek istiyor. Birkaç tanesi deniz korkusunu yenmeye çalışıyor. Bazıları da azgın dalgaların içinde boğulmak üzere ve "Beni kurtarın!" diye feryat ediyor.

Bu insanların her birisi için farklı şeyler yapılır. Yüzme öğrenmek isteyene yüzme öğretirsiniz. Deniz korkusunu yenmek için kişinin korkusuyla yüzleşmesini sağlarsınız. Boğulmak üzere olanlara da can simidi atarsınız.