Nerede iftar, orada sahur...

Bir arkadaşım anlattı. Yabancı bir komşuları varmış. Nereli olduklarını hatırlamıyorum ama arkadaşımın eşine bir gün şöyle demiş; "Bizim orada ramazan ayı gelirken insanlar -Nasıl ibadet ederiz, fakirleri nasıl doyururuz- diye planlama yaparlar. Ama Türkiye'de herkes yeme içme derdine düşüyor. Çok şaşırdık!.." O kişi şaşırmakta haklı. Çünkü biz ramazanı sevinçle ve coşkuyla karşılayacağız diye ipin ucunu biraz kaçırdık. Mutlu olacağız elbette. Ama taşkınlığa varan bir coşkuya gerek yok! Ramazan ayında "Gastronomi ve Mutfak Sanatları" üzerine ilginç bir yoğunlaşmamız oluyor. Sonra da "Mübarek ne kadar hızlı geçti, bak son haftaya girdik" diye üzülüyoruz. Hızlı geçer tabii. Bu kadar etkinliğin içinde zamanın nasıl geçtiğini anlamak mümkün mü "Nerede iftar orada sahur" yaşıyoruz. "Top patlasın, çay kaynasın" şeklinde geçiriyoruz bu ayı. Ramazan ayı yaklaşırken bir aylık menü çalışanlar var. Yıl boyunca yemediğimiz yemekleri bu ayda sırayla deniyoruz. İftarda, aç kalınan saatlerin acısını çıkarır gibi yiyoruz. Tamam, iftar ve sahur yemeklerinden hesaba çekilmeyeceğiz. Ama "çatlarsak şehidiz" kıvamında da olmaz ki bu iş! Bu ayda iftar vermek çok sevap. Ama iftar davetleri mütekabiliyet esasına göre planlanmaz. "Onlar bize çeyrek takmıştı" mantığıyla davet ayarlanmaz... Bir de ilginç belediye olayları var. "Ramazan konserleri" düzenliyorlar. Akşam ezanından yaklaşık bir saat sonra, İstanbul'un bazı semtlerinde binlerce aşırı tok insan ellerinde sodalarla konser alanlarına doğru akıyor. Bu nasıl bir manzaradır, insanın aklı almıyor! Bugün mübarek ramazan ayının birinci günü. Hoş geldi, sefa geldi. Gerçi ramazan zaten hep hoş geliyor da biz pek hoş karşılayamıyoruz. Bu yüzden gündelik telaşın içinden biraz sıyrılıp, bu ayın niçin kıymetli olduğunu idrak edebilmemiz lazım. Bunun için de isterseniz önce biraz kelimelere çalışalım. Ramazan Lügati Ramazan ayı cemiyet hayatımızı aydınlatırken, bu ayı anlatan kelimeler, eşsiz bir mücevheri süsleyen inci, elmas taneleri gibi parıldıyor. Oruç, sahur, iftar, teravih, sadaka, rahmet, bereket... Her biri tek başına azamet, cümle içinde zarafet... Her kelimede manayı kanatlandıran ayrı bir keramet... Ramazan, insanın Müslüman olduğu için belki de en çok şükrettiği ay... Gündüzü sabır, gecesi şükür vesilesi olan huzur tüneli... Oruç, maneviyata aç ruhlar için besin değeri en bol gıda... İnanmayanlar için aç kalmak, inananlar için tıka basa doymak... Huzura, rahmete, berekete boğulmak... Sahur bir göl kadar sessiz, bir