Gayrimeşru ihtiyaçlar hiyerarşisi

Pamukkale'deyim. İnsanlar, yaklaşık 35 derece sıcağın altında oflayıp puflayarak, ter içinde yürüyorlar. Yakıcı güneş ışığı beyaz zeminden yansıyıp çileyi ikiyle çarpıyor. Rüzgâr, saç kurutma makinesinin en sıcak ayarında esiyor. Onlarca farklı dilde havaya savrulan cümleler bir süre havada asılı kaldıktan sonra eriyerek buğulu bir uğultuya dönüşüyor.Bir yandan kalabalığı yararak yürümeye çalışıyor bir yandan da ayağıma sert taşlar batmasın diye adımlarıma dikkat ediyorum. Bu sırada o doğal güzelliğin ortasında doğallıktan alabildiğine uzak bazı manzaralar çarpıyor gözüme. "Yok"