Bugünlerde herkes sosyal medyada daha çok beğeni almak için büyük bir gayret içinde. Aslında bunun için yapılması gereken oldukça basit bir yöntem var;
Modern insanın zaaflarını yakalayacaksın. Sonra bu zaafları yaşayan insanların egolarına hava pompalayacaksın. Ego iyice şişip patlayınca da ortalıktan kaybolacaksınız! Olay bundan ibaret!
En çok seyredilen videolara bakın. Muhabbetler genelde şu kıvamda ilerliyor;
Seni hak etmeyenler için bu kadar üzülme! Sen kaybetmedin, onlar seni kaybetti. Kartallar yalnız, kargalar sürüyle uçar. Bir kurdun arkasından kırk tane köpek havlar. Ben yokken rüzgârım eser, o da size yeter bilmem ne...
Bu yazıların amacı gaz vermek belki ama vites boşta olduğu için sadece gürültü çıkıyor. İşin kötüsü bu yazılardan kaçamıyorsun. Kafanı çıkardığın anda arabesk cümlelerden saçılan saçmalardan birisi gelip isabet ediyor bir yerine. Pencereleri kapatana kadar delik deşik oluyorsun.
Kitapçıların raflarında da benzer bir durum var. Kimlik bunalımı yaşayan ergen ruhlara ikinci el kimlikler vadeden kitaplar yok satıyor. Kitapların içindeki cümlelerin tek işiyse hava pompalamak. Ama anlam arayışındaki insanların boşlukları havayla dolmuyor işte. Hatta hava basınca boşluk daha da genişliyor.
Bu yazılarda hitap edilen kişi hep mağdur. Ama mağduriyet öyle bir yüceltiliyor ki kitaba avam kamarasından girip, son sayfadan lordlar kamarasında çıkıyorsun. Teselli makamında yazılan cümleler sayfalar ilerledikçe hicaz makamından oyun havasına evriliyor. Bu arada mağdur şahsa yamuk yapan herkesin devrik cümlelerde boyu posu devriliyor.
Peki, hikmetle henüz tanışmayanların bu cümlelerle kurduğu samimiyetten bir hayır gelir mi
Hayır, gelmiyor!
Mesela birçok genç tevazu kavramıyla ilk kez, "Fazla tevazuun sonu vasattan nasihat dinlemektir" cümlesinde karşılaşıyor. Niyetin ne olduğuyla ilgili doğru kaynaklardan tek satır yazı okumayanlar, "İyi niyetimden dolayı hayatta hep kaybettim" diye ağlayan cümlelerde staj yapıyor.
İnsanlara nasıl muamele edilmesi gerektiğiyle ilgili hiç düşünmemiş kişiler, "Bundan sonra herkese ederi kadar muamele" sözüne tutunup, uçana kaçana racon kesiyor.
Hoyrat, fütursuz ve kesinlikle lüzumsuz bu isyankâr sloganları sosyal medya köşelerinde tespih gibi sallıyor herkes. İnsanın karakterini şekillendirecek olan çok değerli kavramlar, çakırkeyif cümlelere meze yapılıyor.
Yaşadığın sıkıntıların senden kaynaklanmadığına ikna etmeye çalışıyor herkes. Sen hariç herkes suçlu ilan ediliyor, nefislere pasta cila atılıyor. Sen de teselli oluyorsun. Modern hayatın ritmini belirleyen, arabesk kültürle pop kültür arasına gerilen bu telden yayılan çirkin melodi işte.