Böyle okul olmaz olsun!

Dün sosyal medyada yürek burkan, vicdan kanatan görüntülerin arasında dolaşırken aklıma şöyle bir sahne geldi;

208 sınıfı olan bir okul var. Bu okuldaki sınıflardan bir tanesinde öğrenciler toplanıp yan sınıfa dalıyorlar. "Burası artık bizim sınıfımız. Gidin kendinize başka bir sınıf bulun!" diye bağırıyorlar.

Sınıftaki öğrenciler çıkmak istemeyince de hep birlikte saldırıyorlar. Dayak yiyen öğrenciler mecburen kaçıp yan sınıfa yerleşiyor.

Ancak birkaç gün sonra grup, biraz daha kalabalık bir şekilde yeniden saldırıyor. "Burası da bizim, defolun!" diye bağırarak önlerine geleni dövmeye devam ediyorlar.

Saldırılar günlerce devam ediyor. İşgalci grup koridordaki bütün sınıfları ele geçirirken, kaçanlar en uçtaki iki küçük sınıfta toplanıyor.

Teneffüslerde saldırılar ve tacizler devam ederken, sınıflarından edilen öğrencilerden birkaç tanesi bir araya gelip karşı gruba saldırıyorlar. Ve ortalık birden çok fena karışıyor.

Sınıfları işgal eden grup büyük bir öfkeyle tekrar bir araya geliyor ve o ufacık sınıftaki öğrencilerin sınıfını basıyorlar. Bu sefer ellerinde bıçaklar, sopalar var ve önlerine geleni öldüresiye dövüyorlar.

Çocuklar acı içinde feryat ederken birisi gelip kurtarsın diye bakınıyorlar ama nafile. Bir ara nöbetçi öğretmen sınıfın kapısının altından koridora akan kanı görüp kapıyı aralıyor ve "Çok ayıp, esefle kınıyorum bu davranışınızı!" deyip, çekip gidiyor.

Saldırgan grup dayak atmaktan yorulunca birkaç saat dinlenmeye çekiliyor. Diğer sınıflar "Helal olsun size! Çok insani bir hareket" diye bu molayı alkışlıyorlar. Birkaç yaralı çocuk sınıftan çıkarılıp revire götürülüyor. Mola bitince de dayak olanca şiddetiyle devam ediyor.

Bu arada üst katlarda rehberlik öğretmenleri panolar hazırlıyorlar. Kanlar içinde yerlerde yatan öğrencilerin fotoğraflarının altına, "Çocuklar Ölmesin" veya "Savaşa Hayır" türünden sloganlar yazıyorlar. Gelip geçen öğrenciler panoyu inceliyor, öfkeleniyor ve gün boyu hep birlikte kınıyorlar.

Bazı öğrenci velileri de okul yönetimine dilekçe yazıp, "Bu panolara asılan fotoğraflar çocuklarımızın psikolojisini bozuyor! Derhâl kaldırılmalı!" diyorlar. Fotoğraflardan olumsuz etkilenen öğrenciler, rehberlik birimi tarafından grup terapisine alınıyor.

Olayların şiddeti giderek artarken, okul müdürü öğretmenleri acil toplantıya çağırıyor. İki kat yukarıdan gelen feryatlar eşliğinde uzun toplantılar yapıyorlar. Bu sırada müdür yardımcısı odaya girip, "Saldırgan grup reviri basmış. Yaralı öğrencileri dövmeye devam ediyorlar!" diyor.

Birkaç öğretmen, "Onlar da hak etmişti ama. O ilk saldırıyı yapmasalardı bunlar yaşanmazdı!" deyip arkalarına yaslanıyorlar. Birkaç kişi "Hangi ilk saldırı" diye soruyor ama kimse cevap veremiyor. Okul müdürü eline mikrofonu alıp merkezî ses sisteminden "Derhâl bu saldırılara bir son verin!" diye anons yapıyor.