'Böyle giderse işimiz yaş'

Geçen gün CHP'li yakın bir akrabam, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onca yıl iktidarda olduğu halde ilk günkü aşkla ve müthiş bir tempoyla çalışmasına hayret ettiğini söyledi. Müzmin muhalif olmasına rağmen bununla da kalmadı; "Yorulmuyor mu bu adam" dedi. Hayır, şaşırmadım. Zira, diğer muhaliflerden farklıydı. Nevi şahsına münhasır, amiyane tabirle biraz cinsti. Kaldı ki, "Yorulmuyor mu" ifadesini övgü veya takdir için değil, durum tespiti manasında söylemişti. Nasıl desem, "Artık yorulsa da biz de iktidara gelsek" dercesine. Zaten ben de bundan sebep, "Erdoğan'ın yorulmasını bekleyeceğinize, sizinkiler çalışsa ya!" diyerek başladım: "Erdoğan İBB Başkanı seçilir seçilmez geceli gündüzlü çalışıp çöp dağlarından geçilmeyen İstanbul'un sokaklarını temizledi, akmayan suları akıttı, evlere-işyerlerine doğalgaz getirerek nefes almakta zorluk çektiğimiz hava kirliliğini sona erdirdi. Lider dediğin sahadabaşardıklarıyla yetişir, seralarda algı operasyonlarıyla yetişmez..." Devam ettim: "Neredeyse bütün büyükşehir belediye başkanlıklarını kazandınız. AK Parti'nin 20 yıllık iktidarı boyunca eleştirdiğiniz ne varsa, birkaç yılda ziyadesiyle yaptınız... Nepotizm mi, ayrımcılık mı, taciz mi, yolsuzluk mu, usulsüzlük mü, hırsızlık mı, liyakatsizlik mi, neyi yapmadınız.. Yetmezmiş gibi sadra şifa tek bir icraat da ortaya koymadınız... 'Biz nerede hata yapıyoruz' diye özeleştiri de yapmıyorsunuz. Mesela, bana söylediğin gibi, Erdoğan'ın çalışkanlığını CHP'li arkadaşlarına da söyle bakalım ne diyecekler.." dedim. Gerek yok, dedi, biliyorlar zaten! Haklı. Bence de biliyorlar. Nihayetinde her şey herkesin gözleri önünde oluyor. Bir bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yurtiçinde, bir bakıyorsunuz yurtdışında, sürekli icraat içinde. Bunun nesini inkâr edecekler ki Geçen gün de cumhuriyet tarihinin en