Yapay zeka çağına hazır mıyız

Sanayi çağı, bilgi çağı, internet çağı derken yapay zeka çağının kapısını açmış bulunuyoruz.

Yapay zeka (YZ), hayatımızın her alanına büyük bir hızla nüfuz ediyor.

Akıllı telefonlarımızda, arama motorlarında, sosyal medya platformlarında, alışveriş sitelerinde kullanılan YZ sistemleri bizim için vazgeçilmez birer araç haline geldi bile.

Her geçen gün, yapay zekayı fark etmeden biraz daha fazla kullanır hale geliyoruz.

Bu, son yıllarda makine öğrenmesi ve Geniş Dil Modelleri (GDM) konusundaki müthiş gelişmelerin bir yansıması.

Bunlar öylesine ciddi sıçramalar ki, Google CEO'su Sundar Pichai ya da OpenAI CEO'su Sam Altman gibi öncüler, bu keşiflerin, ateşin, elektriğin ya da nükleer fizyonun keşfinden daha büyük ve önemli olduğunu söylüyorlar.

Ama bu büyük atılımlardan haberdar olan insanların sayısı oldukça az.

Haberdar olanların pek çoğu da bir sihirbazlık gösterisi izler gibi izliyor gelişmeleri.

Bu sistemlerin ardındaki karmaşık algoritmalar ve teknik terimler çoğu insan için anlaşılmaz, akıl sır ermez şeyler.

"Sör" unvanlı meşhur İngiliz bilim kurgu yazarı Arthur C. Clark'ın dediği gibi "yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemiyor".

Bilgisayarlara aşina olanlar bile YZ araçlarını, biraz gelişmiş veritabanı uygulamaları gibi görme eğilimindeler.

Ama kazın ayağı hiç öyle değil!..

YZ, makine öğrenmesi üzerine kurulu bir teknoloji.

Eskiden adım adım ne yapacaklarını programladığımız bilgisayarlar artık biz insanlar gibi, "öğrenme" ve "öğrendiklerinden yeni şeyler üretme" kabiliyeti kazanıyorlar.

Eskiden, yaptıkları verdiğimiz verileri çağırdığımızda hızlıca geri getirmek ve verdiğimiz formüllere göre işlemekten ibaret olan bilgisayarlar artık kendi kendilerine öğrenip onlara verdiklerimizin "dışında" çıktılar üretmeye, mantık yürütmeye, mukayeseler yapmaya, alternatifler arasında kendi tercihlerini belirlemeye başlıyorlar.

Yani yapay zeka araçları "programlanarak" değil "öğrenerek" çalışıyorlar.

Dediklerimin daha iyi anlaşılması için bir örnek vereyim.

Bilgisayarlar uzun zamandır satranç oynayabiliyordu. Ama bunu muhtemel hamlelere puan vererek yapıyorlardı.

Makine öğrenmesi ile çalışan yapay zeka modellerine böyle algoritmalar, puanlama yöntemleri falan verilmiyor!

Onlar tıpkı satranca yeni başlayan bir insan gibi, önce satrancın temel kurallarını, sonra "yenile yenile yenmesini" öğreniyorlar!

Bunu da çok kısa sürede çok sayıda oyun oynayarak, deneme yanılma yöntemi ile yapıyorlar.

Hem de kendi başlarına!..

Google DeepMind şirketinin ürettiği AlphaZero isimli program 2017 yılında, hiçbir insan ve makine müdahalesi olmadan,