Fenerbahçe'de Konferans Ligi ekibi görevini yaparak yeniden kulübeyle oturmuş, -Livakovic ile birlikte- lig kadrosu sahadaki yerini almıştı. Saha derken lafın gelişi; Pendik'te hatırı sayılır iki çok katlı bina nüfusunun dolduracağı bir semt çayırında yani...

Ligin en çok gol atan takımı ile en mütevazı ekibi karşı karşıya gelince merak edilecek şey gollerin dakikası ve sayısıydı. "Erken gol takımı" bu kez ilk golü 30'da attı.

İlk yarıda Osayi Samuel ve İrfan Can'ın şutlarında birilerine çarparak ağlara giden toplara, ikinci devrede üç Edin Dzeko golü de eklenince fark geldi.

Hücum bölgesinde, rakip ceza sahası önünde başarılı paslarla en müsait adamı topla buluşturup sonuç alan Fenerbahçe, dün bunun sayısız örneğini sergiledi.

Tabii elinizde Szymanski, İrfan, Tadic, Dzeko gibi hücum silahlarınız varsa, rakibi boğuyor, lig ve Avrupa'da önünüze çıkanı yerle bir ediyorsunuz. 10'da 10'un üzerine daha çok sayı eklenir.

Her takım "toplama takım" sonuçta ama toplamadan toplamaya fark var. Pendikspor, eski kulüplerinde yer bulamayanların takımı... Welinton, Halil gibi adamlar kendilerini Pendik'in üstünde görüyor, sırtındaki formayı inkâr ederek...