Rüstem Garzanlı

Yeni Asya

"Önce iman, sonra namaz"

Bediüzzaman hazretleri, "Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduddur." demiştir. Bu ifadeyi kime, ne ortamda ne için kullandığı Tarihçe-i Hayatında geçiyor. Özel bir durumda ve özel şahıslara mahsus kullanılmış ise de İslamiyet'te genel bir hüküm olarak ibadetteki ve muamelattaki eksiklikler insanı sefahete ve fıska götürür.Cenab-ı Allah (cc), i

İnsanı mutlu eden nedir

Mutluluk ile ilgili birçok değişik tanım yapılagelmiştir.Kimilerine göre mutluluk sadece akıllı insanların ulaşacağı bir erdemdir. Kimilerine göre pozitif bir his olan coşku, kimilerine göre hayattan bir bütün olarak veya kısmen memnun olmaktır. Benim de; aynı davaya inanmış, davasında samimi ve ihlâslı bir kardeşim ile karşılaştığım an, en mutlu a

DP'nin ilk icraatı

1932'de ülkemizde İslâm dininde reform ve modernleşme meselesini incelemek ve üniversite kanalıyla MEB'e tekliflerde bulunmak üzere bir komisyonun kurulması kararlaştırılır. Komisyon çalışmalarını tamamlar ve şu tavsiyelerde bulunur:1- Oturulacak sıraları, gardıropları olan temiz, düzenli camilere ihtiyaç vardır. Halk buralara temiz ayakkabıları il

Risale-i Nur daima tekemmül edecektir

Said Nursî Hazretleri, eski harb-i umumîden evvel ve evâlinde, gördüğü vakıa-i sadıkada "..baktım ki mühim bir zât, bana âmirane diyor ki: "İ'caz-ı Kur'ân'ı beyan et."1 dediğini anlatır.Said Nursî hazretleri, asrımızı tenvir edecek Kur'ân tefsiri Risale-i Nur'larla meşgul olmuştur. Bu eserlerin âlem-ı islam'ın kurtuluşuna sebep olacak ve bu eserler

Herkes fıtratı ile meşgul olmalı

Fıtrat, kelime olarak yaradılış ve hilkat manalarına geliyor.İnsanın bütün kabiliyet ve kanunların toplamına fıtrat denir. Fıtratın ayrı bir nüktesi de bütün bu kabiliyet ve duyguların Allah tarafından ve Onun kanunu eseri olarak verilmesine işaret ediyor. Said Nursî Hazretleri fıtratın mahiyetini şöyle ifade ediyor: "Birincisi: Fıtrat yalan söylem

İstikamet şehidi: Hafız Ali Ergün

İBADET MEVSİMİ - Rüstem GarzanlıHafız Ali Ergün, 1898 tarihinde Isparta, İslamköy'de doğdu. Risale-i Nur hizmetini 1930 yılında tanımıştır. O zamanlar Risalelerin yeni telif edilmeye başlandığı tarih olduğu için "saff-ı evvel" talebeler arasına girmiştir. Risale-i Nur eserlerini; Osmanlıca, el yazısıyla yazıp çoğaltmış; çok sayıda talebe yetiştirmi

Risale-i Nur talebelerinin acı günü

İBADET MEVSİMİ - Rüstem GarzanlıTalebeler en acı Ramazan'ı 1960 yılında geçirir. Bediüzzaman Hazretleri bu son Ramazanında on bir gün boyunca yatsının farzında imamlık yapar, talebeleri ile teravihler kılar. Bediüzzaman ağır hasta, yanındaki talebelerine Urfa'ya gitmek istediğini söyledi; bu ağır hasta haliyle 20 Mart'ta arabasıyla Zübeyir Gündüzal

İbrahim Hulusi Yahyagil

İBADET MEVSİMİ - Rüstem GarzanlıRisale-i Nur'un ilk yıllarında önemli hizmetleri bulunan saff-ı evvel Barla sıddıklarından Albay Hulusi Yahyagil 1896 yılında ElazığHarput'ta dünyaya gelmiştir. Harp okulu mezunudur, 1915'te Çanakkale Savaşı'nda bulunmuş. Bediüzzaman Said Nursî'nin ifadesiyle; "yüksek bir mertebe olan imamlık şerefiyle şereflenen" bi

Muhacir Hafız Ahmet Karaca

İBADET MEVSİMİ - Rüstem GarzanlıMuhacir Hafız Ahmet 1894 doğumlu, Macaristan muhacirlerindendir. Bediüzzaman'ın medresesinin bitişiğindeki Yokuşbaşı Mescidi'nde uzun yıllar imamlık yaptı. Üstadın Barla'daki ilk ev sahibidir. Yirmi gün onun evinde misafir kaldı. Bediüzzaman, ikamet etmek üzere Muhacir Hafız Ahmed'in evine gönderildiğinde hanımı: "Al

Bediüzzaman'ın ilk talebelerinden Sıddık Süleyman Kervancı

İBADET MEVSİMİ - Rüstem GarzanlıBarla'ya sürgün edildiğinde, Said Nursi'nin hizmetine koşan ilk kahramanlardandır. İsmi Risale-i Nur'da "Sıddık Süleyman", "Barlalı Süleyman", "Süleyman Efendi" ve "Süleyman" olarak geçer. Sekiz yıl boyunca Bediüzzaman'a ve Risale-i Nur'a fedakârca hizmetlerde bulundu. Bediüzzaman ona "sıddık" unvanını verdi. Ömrü bo