Rüstem Garzanlı

Yeni Asya

"Bu milleti düşünmekten, yiyip içecek halim kalmadı"

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARHasankale'li Hacı Münir efendi anlatıyor: "Bu milleti düşünmekten, yiyip içecek halim kalmadı." Bediüzzaman Said Nursi hazretleri, Erzurum'dan Van'a giderken Hasankale'nin Korucuk Köyünde Hacı Münir Efendi adındaki bir zata misafir olur. Münir Efendi, Üstad'a akşam sofrası hazırlar ve yatak açar. Fakat Üstad, hiçbirine doku

Isparta'yı ihya eden göl

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARMehmed Babacan tarafından aktarılan bir hatıra: Isparta sınırları dâhilindeki Gölcük'le ilgili. Diğer bazı Nur talebeleriyle birlikte Gölcük'e gitmek için otobüs tutarak Isparta-Gölcük'e giderler. Çünkü Üstad, bu göle gitmeyi ve orada tefekkür etmeyi çok sevmektedir. Ancak otobüs yolda bozulunca bir süre durmak zorunda kalı

Bayram Yüksel ağabey hatıralardan anlatıyor: Üstad, gıyabî duâlara önem verirdi

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARÜstad Hazretleri, birbirine edilen gıyâbî duâlara ehemmiyet veriyordu. Sabah namazından bir saat evvel başladığı duâda beş metre uzunluğunda (ve bir metre genişliğinde) kâğıda yazılı şecerede bulunan isimlere bağışlıyordu. Üstad Hazretleri, mübârek zatların hepsine duâ ediyordu. Buyururlardı ki, "Nasıl zarfın üzerine isim y

Mühsin Alev Ağabey anlatıyor: Üstad, kuşlarla alâkadar olurdu

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARMuhsin Alev, günlük güneşlik güzel bir bahar günü yaşadığı bir hatırasını şöyle anlatır: "Namaz kılmak için Yavuz Selim Camii'ne gittik. Namazı camide kıldıktan sonra, caminin önündeki eski Bizans su sarnıcı, o zamanda çiftlik olan yeşil bahçeliğe indik. Çiftlikte rengârenk tavus kuşları vardı. Üstad, kuşları görünce onlarl

İsmail Perihanoğlu'ndan hatıralardan anlatıyor: Üstad, yüksek yerlerde ibadet ederdi

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARÜstad'ın tefekkür için ekseriyetle yüksek yerleri seçmesidir. Bulunduğu muhitin en yüksek yerini tercih eder. Hattâ eğer o yerde bir ağaç, yüksekçe bir kaya parçası, çok sarp da olsa bir tepe veya bir ev varsa onun çatısı tefekkür için en ideal yerdir. Bu özellik Üstad'ın hemen hemen tüm hayatı için söz konusudur. Van'daki

Emin Çayırlı (Çaycı Emin Bey) ağabey üstadı anlatıyor: Üstadın önem verdiği vakit

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARSabahları erkenden evine gidip sobasını yakardım. Yine böyle bir gün gitmiştim. Çok soğuk bir gündü, farkına varmadan sabah ezanından iki saat önce gitmiştim. Seccadenin üzerinde ibadet ediyordu. Mum ışığında, seherin soğuğunda, hazin bir sesle dua ediyor, için için yalvarıyordu. Ben heyecan içerisinde tam bir buçuk saat ay

Bediüzzaman'ın cesaret edemediği şey!

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARBediüzzaman, talebesi Molla Resul'e parmağını göstererek bir merhem sürmek istediğini söyledi. Molla Resul kendisinden yaşça büyük, âlim ve faziletli bir zattı. Bu sırada ateş yakmaya çalışıyordu. Bediüzzaman'a: Üstad'ım, biz de Allah'tan korkuyoruz, ama senin ödün patlıyor. Bizim gibi rahat otursan ayağın yara olmayacaktı,

Üstad, iki meslek erbabına çok kıymet verirdi

BEDİÜZZAMAN'DAN HATIRALARMustafa Ramazanoğlu anlatıyor: Sene 1952. İstanbul Belediyesinin doktoru Nihat Ongun bana rica etti. 'Beni Üstadın ziyaretine götür' dedi. Doktorla beraber Üstadı ziyarete gittik. Yine kabul buyurdular. Üstad, Nihat'ın doktor olduğunu öğrenince şöyle bir nasihatta bulundu: "Ben iki meslek erbabına çok kıymet veririm. Bunlar

Bediüzzaman'dan Hatıralar - Üstad, "Bize duâ eden, bizim duâmıza dâhil olur" derdi

Üstadımız ziyaretine gelenlere, 'Kardeşim, sen bana dua et, ben de sana dua edeceğim. Hadiste var: Gıyâbî yapılan dua daha makbuldür. Ben senin ağzınla günah işlemedim. Sen de benim ağzımla günah işlemedin. Onun için gıyâbî yapılan dualar daha makbuldür. Bana ismimle dua et, ben de sana dua edeceğim' derdi.Ziyarete gelenler de, 'Üstadım bize dua et

Gıybet neden çirkindir

Hazreti Muhammed (asm) "Mü'minlerin îman bakımından en güzeli ahlaken güzel olanıdır" buyurmuş. Yaşadığımız bu dünyada güzel ahlakın yanında çirkin ve alçak tabir edilen huylar da vardır. Mesela bunlardan biri de "gıybettir."Cenab-ı Allah, (cc) Kur'ân'ı Kerim'de "Ey iman edenler! Sakın sakın, birbirinizin gıybetini yapmayın"1 buyurmuş. Gıybet, öyl