Yeni Taktik: "Önce Kaos Sonra Müzakere"

Ülkemize saldırılar armaya başladı. Bu artış bir taktiğin sonucudur. Bu taktik önce kaos sonra da antlaşma taktiğidir. Yurt içindeki bileşenlerin kullandığı ifadeler yazdıklarımızı doğrulamaktadır. Örgütler kendi içinde dinamizmi sağlamak, yandaşlarını dirençli tutmak amacı ile sürekli eylemler yapmaktadırlar.Bu saldırıların değişik boyutlarına bakarsak sis perdesi daha da netleşecektir: Bu eylemler, hem yurt hem de yurt dışındaki destekçilere mesaj vermektedir. Bu işin birinci boyutudur. İkinci boyutu da söz konusu olan terör örgütlerini kullanan dış güçler ülkemizin başarılı dış politikalarını zayıf düşürmek için tuzaklar kurmaktadırlar. Bu tuzaklardan biri de askerimize saldırarak TSK'yi sertleştirip çatışma zeminine çekmek taktiği uygulanmaktadır. Ortadoğu'daki istikrarsızlığı fırsat bilen bazı dış ülkeler diplomasi yerine, örgütleri kullanarak,Türkiye'yi bir kaos zeminine çekmeye çalışmaktadırlar..Bölücü örgütlerin geçmişten bugüne kadar olan sürecini incelediğimizde; örgütler,Silahvepara sıkıntısı hiç çekmemiş olmaları dış desteğin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koymaktadır..Batılıların, vatandaşlarımıza yapılan saldırı karşısında duyarsız olmaları bu gerçekleri ortaya koymaktadır. Ülke olarak birlik ve dayanışmamızı sürekli canlı tutarak, güvenlik güçlerimize destek olmalıyız.

Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ekibinin çok dikkatli olması gerekmektedir. Yani önce kaos çıkartıb sonradan da dayatmaların geleceğini bilmek gerekir.

Diğer bir boyut da: İtibar kayıpeden, destek kayıp eden yurt içinde pusuda bekleyen örgütlerin bileşenleridir. Bu bileşenler de müzakere sözcüğünü kullanmaya başladıklarını basından okuyoruz. Yani tutunacak argümanları olmayan terörün bileşenleri, hep eskiye dönerek, aynı söylemleri tekrar edip durmaktadırlar.