Oturduğumuz yer balkon gibiydi, sohbetimiz çok keyifli geçiyordu

Ben hiç kimseye yük olmadım, olmam da evvel Allah!.. Başkaları gelip beni zorluyor. O da imtihanım!Kur'an-ı kerimde,"İyilik etmenin karşılığı iyilik bulmaktır"buyuruluyor. "İyi işler için yarışanlar bunun(iyiliğe koşmak, kötülüğe mâni olmak, ibadete devam etmek)için yarışsınlar"(Mutaffıfin: 26)Yine Kur'ân-ı kerîmde meâlen,"Herkes kendine uygun olan işi yapar"buyuruluyor. O hâlde akıllı mümin, elinden geldiği kadar iyilik etmelidir."Görüldüğü gibi hiç kimseye iyilik etmeye mecbur değiliz, ama iyilik yapmaya mahkûmuz, kötülük etmeye ise hiç hakkımız yok..."Ben hiç kimseye yük olmadım, olmam da evvel Allah!.. Başkaları gelip beni zorluyor. O da imtihanım!- Kimseye yük olmamanın faziletini çok küçük yaşlarda öğrenmiştim. İstenmediğim yerde kalmamayı ve yeri ve vakti geldiğinde kalbimi alıp uzaklaşmayı pek severim. Şunu itiraf edeyim icap ederse: "Sana da yük olmam, bunu böyle bilesin!.."Oturduğumuz yer balkon gibiydi. Güneş batmış olmasına rağmen bahçe bütün ihtişamıyla görünüyordu. Yükseklikleri birkaç metreyi bulan dümdüz fidanlar, daha ileride geniş ağızlı bir koridor meydana getiriyordu. Göl havası verilmiş kavisli havuza vuran bulutlar yüzünden suyun dibini, lacivert göklere açılmış bir pencereye benzetiyordum.Sohbetimiz çok keyifli geçiyordu. Herkes hayatından memnundu. Biricik hayat arkadaşım: "Beyin derya, yürek kelâm olunca böyle güzel sözler dökülüveriyor dudaklarınızdan Jale'm. Hepsi de insanlık için" dedi, iltifat etti. Ben de ona... "Hayatımız bir roman gibi. Biz yaşadıklarımızı yazalım ki insanlar da bu denizde sevgiye, doğruya ve hakikate doğru kulaç atabilsinler. İtiraflarımı okuyanlar, içinde kendini bulsun, özünü keşfetsin ve belki de hayatında yeni tertemiz bir sayfa açabilme cesaretini göstersin" Tanju'm gülerek avuçlarında tuttuğu elimi iyice sıktı "Tükenmez kaleminiz hiç tükenmesin Jale'm!" dedi, kuvvet verdi.O günden bu yana da bütün samimiyetimle yazıyorum. Sürçülisan ettiysek affola Malumunuz, bir konuşma sırasında istemeden yanlış bir kelime kullanmak, dilin sürçmesi ya da kelimeyi yanlış telaffuz etmek ve öyle de yazmak kusur oluyor. Neticede kuluz, eksik taraflarımız çok. Bu mânâda benim de okuyucularımdan ümidim odur ki hata ve kusurlarımızı affedersiniz. Umumiyetle program sunucuları, haber spikerleri ya da topluma seslenmek maksatlı yapılan konuşmalarda konuşmayı yapan kişinin sunum sonunda kullandığı bir ifadeyi buraya taşıyarak yazımızın sonuna yaklaştığımızın mesajını veriyorum ama Tanju'nun anlattıkları var bundan sonra.Gördüklerim yine bir rüya mıydı ne Karmaşık hislerim bir türlü yakamı bırakmıyordu. Beni ne lüks binalar, ne harika eşyalar, ne o, ne bu, hiçbir şey huzurlu etmeyeceğe benziyordu. O çocukluk, peşi sıra gelen gençlik senelerimizin har vurup harman savrulması iyice yormuştu. Kendilerini çok şey sanan, ipe sapa gelmez şımarık insan tiplerinden bıkmış usanmıştım. Onların acısını masum günahsız insanlardan çıkarmak gibi bir tehlikeyle karşı karşıyaydım. Maalesef dün "Sefilleri" oynayanlar, bugün "Baronları" oynuyordu. Hem kendime acıdım hem de bir daha tiksindim.