Toplumların temeli âiledir...

Âile, insanların doğup büyüdüğü, yetişip geliştiği ve terbiye gördüğü bir topluluktur.Bu yuva, topluluğun küçük-büyük bütün fertlerinin olgunlaştığı bir hayât okuludur.

Mukaddes dînimiz İslâmiyette ve târih boyunca kültür ve medeniyetimizde, kadın ve âileye çok büyük önem verilmiştir. Âilenin temelinin çok sağlam olarak atılması gerektiği vurgulanmıştır.

Âile, ne kadar sağlam olursa, toplum o derece güçlü temeller üzerine kurulmuş olur. Şu bir gerçektir ki, bir milleti yıkmak isteyen iç ve dış düşmanlar da, ilk tahrîbâtına âileden başlamaktadırlar.

İnsanlar cemiyet hâlinde yaşamak mecbûriyetindedirler. Bu cemiyetin en küçük birimi âiledir. Bu bakımdan âile, toplumun temel taşıdır.

Âile, insanların doğup büyüdüğü, yetişip geliştiği ve terbiye gördüğü bir topluluktur.Bu yuva, topluluğun küçük-büyük bütün fertlerinin olgunlaştığı bir hayât okuludur.

Çocuklar, Allahü teâlâya inanmayı, Peygamber sevgisini, büyüklere hürmeti, vatan-millet aşkını,"Ezân"ve"Bayrak"a saygıyı, gelenek ve göreneklerini hep âilede öğrenirler.

Çocuklar altı yaşına kadar kişilik özelliklerini de âileden alırlar.Bu konudaki bir hadîs-i şerîf meâli şöyledir:"Çocuklukta öğretim, taş üzerine yazı yazmak gibidir ya'nî çocukken öğrenilen şey, taş üzerine kazılan nakış gibi kalıcıdır. Yaşlandıktan sonra öğrenmeye kalkmak ise, su üzerine yazı yazmaya benzer."Hatîb Bağdâdî

Bu bakımdan çocuklarımıza ilkönce,Kur'ân-ı kerîmi, Peygamber Efendimizi ve dîn-i İslâmı, şânlı târihimizi, yüksek kültür ve medeniyetimizi, güzel ahlâkımızı, dînî ve millî değerlerimiziöğretmeliyiz. Daha sonraya bırakmamalıyız."Heleke'l-müsevvifûn"hadîs-i şerîfi,"Sonra yaparım diyenler helâk oldular(Hayırlı işlerinizi hemen yapın. Yarına bırakmayın)"demektir.

Ma'lûmdur ki hayırlı işlerin birincisi ve en önemlisi, çoluk-çocuğuna İslâmiyet'i öğretmektir.Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerîmde buyuruyor ki (meâlen):

"Ey îmân edenler, kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır"Tahrîm, 6

Peygamber Efendimiz de buyurmuşlardır ki:

"Hepiniz birer çoban mesâbesindesinizyanî görevlisiniz ve elinizin altındakilerden sorumlusunuz. İmâmYönetici bir nevi çobandır ve emri altındakilerden sorumludur. Erkek âilesinin çobanıdır ve âilesinden sorumludur. Kadın, evinin çobanıdır, o da elinin altındakilerden sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve elinin altındakilerden sorumludur."