Nizamülmülk'ün hikâyesi: Hükümdarı hükümdar yapan büyük vezir

* Nizamülmülk, Selçukluyu, Selçuklu yapan ve hizmetlerinin eseri günümüze kadar gelen yüksek bir şahsiyettir.

Tarihte üç Türk veziri vardır ki, millet için yaptıklarıyla temayüz etmiş, bugüne dek hayırla anılmıştır. Bunlardan biri, Göktürk hakanının Budizmi resmîdin yapmasını önleyerek Türk milletini yok olmaktan kurtaran Bilge Tonyukuk ki, Orhun Kitabeleri'nden biri bunun adına dikilmiştir. Aksi takdirde Türk milleti muharebe kabiliyetini kaybedip Tibetliler gibi yok olacaktı...

Öteki ise Selçuklu imparatorluğunun esaslarını koyan, milletin inanç birliği uğrunda canını veren büyük vezir Nizamülmülk'tür. "Memleket, adalet ile devam eder, zulm ile değil!" Bu sözler, Türk-İslâm tarihinin en büyük şahsiyetlerinden Nizamülmülk'e aittir.

Sultan Alpaslan ve Sultan Melikşah gibi iki büyük Selçuklu hükümdarının vezirliğini yapmış; Selçuklu Devleti'ne karakterini veren bir zattır.Tabiri caizse, Selçuklu Devleti'ni, Selçuklu Devleti yapan ve hizmetlerinin eserleri günümüze kadar süren yüksek bir şahsiyettir...

Üçüncüsü zamanında dünyanın en güçlü imparatorluğunda 14 sene üç padişaha aralıksız hizmet etmiş, 60 küsur senelik memuriyetinde hiç azledilmeyip hep terfi almış olan Sokullu Mehmed Paşa'dır...

Üç büyük hizmet

Nizamülmülk; meşhur İslâm âlimi İmam-ı Gazalî hazretlerinin memleketi olan Tus şehrinde 1018 senesinde Fars asıllı bir ailede dünyaya geldi. Tus, bugün İran'ın Türkistan hududundaki Meşhed'e yakın küçük bir şehirdir.

Esas ismi Hasan bin Ali'dir. Zamanın büyük âlimlerinden ders alarak bir ilim adamı olarak yetişti. Fakat herkes kendisini bir devlet adamı olarak tanır. Ama çok yönlü bir insandır.

Babası Gazne Devleti'nin Horasan valisinin maiyetinde idi. Onun yanında yetişti. 1040 senesinde Selçuklu galibiyeti ile biten Dandanakan Muharebesinden sonra Horasan'a döndü. Selçukluların hizmetine girdi.

Belh valisinin maiyetindeki hizmetleri ile göz doldurdu. Bizzat Çağrı Bey'in hizmetine girdi. Bir müddet sonra Çağrı Bey, istikbalin Sultan Alparslan'ı olacak oğlunu onun himayesine verdi. Şehzade Alparslan tahta çıkınca, hocasını başvezir yaptı. Birlikte çok hizmet ettiler.

Sultan Muhammed Alparslan vefat edince bu sefer oğlu Sultan Celaleddin Melikşah'ın veziri oldu. Bu devir, Selçukluların en parlak ve en şanlı devridir. Bunda Nizamülmülk'ün rolü büyüktür.Zamanının Abbasî halifesi Kâim Biemrillah tarafından kendisine 'Devletin Düzeni' manasına gelen Nizamülmülk ünvanı verildi ve bununla tanındı.

Şafiî mezhebinde büyük bir âlim olduğu kadar, iyi bir teşkilatçı sayılan başvezir, evvela çok iyi bildiği Karahanlı ve Gazne Devleti'nin teşkilatını, Selçuklu Devleti'ne adapte etti. Böylece sağlam esaslara bağlanan Selçuklular hâkimiyetlerini güçlendirdiler.

Bundan başka tarihte hep hayırla yâd edilmesine sebep olan üç büyük hizmeti vardır: Bunlardan biri yaptırdığı Nizamiye Medreseleri, ikincisi kurduğu toprak sistemi ve üçüncüsü de 'ölümsüz' eseri Siyasetname'dir...

Osmanlıya model

Vatana ve millete hizmetin ilim ile olacağını iyi bildiği için, maarife ehemmiyet verdi. Selçuklu Devleti'nin on büyük şehrinde kendi adıyla anılan medreseleri kurdu. O zamana kadar câmilerin bünyesinde tedrisat yapılıyordu. Nizamiye Medreseleri, câmi binasından ayrı ilk maarif müessesesidir. Hepsi vakıftır ve bu sayede dışarıdan müdahaleye açık değildir.

Edebiyat, ilahiyat, hukuk ve fen tahsili veren medreselerde, parlak talebeler yatılı ve burslu okurdu. İhtişamlı bir mimarîye sahip bu medreselerde sınıf ve amfiler, yatakhane ve yemekhaneler, hoca odaları, idarî ofisler ve mescid bulunuyordu. Nizamiye Medreseleri, sonra gelenlere, hatta Avrupa üniversitelerine model oldu. Osmanlı medreseleri, 1924 yılında kapatılıncaya kadar bunların devamı olarak faaliyet gösterdi.

En büyüğü Bağdat'ta olmak üzere İsfahan, Nişabur, Belh, Herat, Basra, Musul ve Amul şehirlerinde kuruldu. İmam-ı Gazalî, Cüveynî, Şîrâzî gibi meşhur âlimler burada ders verdiler. Nizamiye Medreseleri sayesinde, Ehl-i sünnet hassasiyeti güçlü, her ilim ve fende mahir âlimler yetişti. Devlet bu gibi âlimleri hep himaye etti. Bunlar da hükûmetin istikamet üzerinde yürümesine yardımcı oldu.

Bunlar hem devlet hizmetinde vazife aldılar hem de uzun yıllardır parçalanmış ve bozuk itikatlıların hâkimiyetine girmiş olan İslâm dünyasındaki fikriyatın temizlenmesinde rol oynadılar. Böylece Nizamülmülk, kendisinden önceki bozuk itikatlı vezir Amîdülmülk Kündûrî'nin tesirlerini de tamamen silmeye muvaffak oldu. Ondan sonra Selçuklu sultanları bu mücadeleyi devam ettirdi. Eğer Batınilere karşı şuurlu bir mücadelede bulunmasaydı, bugün belki Orta Doğu'da Ehl-i sünnetten bahsetmek müşkül olacaktı...

Nizamülmülk ayrıca, başşehir İsfahan, Rey ve Nişabur'da yapılan rasatları kullanarak Ömer Hayyam'a hicrî sene esaslı bir güneş takvimi yaptırdı. Sultan Melikşah'a izafeten Celalî diye bilinen bu takvim, Avrupa'daki güneş takviminden çok daha doğru ve hassastır. Bugün İran, Afganistan ve Pakistan'da kullanılmaktadır.

Hükümdara nasihat

Temeli Hazret-i Peygamber zamanına kadar uzanan iktâ sisteminde, devlete ait bazı toprakların geliri, hizmetlerinin karşılığı olarak bazı kumandan, asker ve sivil şahıslara maaş gibi tahsis edilmektedir. Bu kişiler isterse devlete asker yetiştirir, isterse vergi verirdi. Bu sistem hem Selçuklu maliyesinin hem de ordusunun ahenkli bir şekilde faaliyet göstermesine yardımcı olmuştur. Osmanlılar bu sistemi "dirlik" adıyla inkişaf ederek tatbik etmiştir.