HEYKEL ve İDEOLOJİNİN SESİ
Heykelin mazisi çok eskidir. Ama tarihte sadece iki liderin hayattayken heykelleri dikilmiştir...
Roma'da imparator, 'Tanrı'nıniradesini temsil ettiğinden, ölünce merasim meydanına heykeli dikilirdi. Yahudi ve Hristiyanlar bunu selamlamaktansa, ölümü tercih ederdi. III. asırdan itibaren Roma'nın Hristiyanlığı kabulüyle bu eziyetten kurtuldular. Artık hemen hiçbir imparatorun heykeline rastlanmaz.Rönesans Avrupa'da heykelin parlak çağıdır. Çünki zamanın moda fikri hümanizma, dünyanın merkezine 'Tanrı'nınyerine insanı koymayı hedefler.Samsun'daki heykelin imali ve KrippelKişiye tapınma!Abideler, inkılap ideolojisinin bir vasıtası olduğu hâlde, Lenin, Mussolini, Hitler ve Franco gibi ideolojist diktatörler heykellerini yaptırmamıştır. Lenin'in heykeli ölümünden sonra Stalin tarafından dikilmiştir.
Biniciliğe meraklı İnönü reisicumhur iken, para ve pullara kanun icabı resmini koyduktan sonra, Taksim Gezi Parkı'na dikilmek üzere at üzerinde 7,5 metre kaide üzerine 14 metrelik ihtişamlı bir heykelini Belling'e yaptırmıştır.180 bin lira bütçe ayrılan ve zamanında hayli alay mevzuu olan heykelin yapılması 9 sene sürmüş, dikilecekken iktidardan düşüvermiştir. Depolarda harap olan heykel, 12 Eylül darbesinden sonra İnönü'nün Maçka'daki evinin önüne dikilmiştir.Bazı yazarlar, bu tür heykelleri, şarktaki "kişiye tapınma" ananesinin bir tezahürü olarak görür. "Sokakları geçmiş önderlerin, şairlerin, kahramanların ve düşünürlerin abideleriyle dolu olan bir ülke, devlet reisine, kendi iradesi dışında birtakım mutlak ve mukaddes sosyal veriler olduğunu hatırlatabilir. Sokakta kendi heykelini (ve sadece kendi heykelini) gören bir liderin ise, ölümlülere has asgari tevazuu ve ahlaki dengeyi uzun süre koruyabileceği şüphelidir" der.Heykele para var, hastaneye yokHayatta iken ilkXX. asırda Atatürk, yaşarken adı şehirlere verilen ve heykeli dikilen Stalin ile beraber ikinci siyasi liderdir. Hatta onun heykeli, Stalin'inkinden üç yıl eskidir. Kaldı ki Stalin heykelleri 1953'teki ölümünden sonra kaldırılmış, hatta ismi verilen şehirlerin bile ismi değiştirilmiştir.
Mustafakemalpaşa (Bursa), Kemalpaşa (İzmir), Kemaliye (Erzincan), Gazipaşa (Antalya) gibi şehirlere sağlığında iken ismi verilmiştir. Ankara ve İstanbul şehirlerinden birine "Atatürk" adı verilmesi için kanun teklifi hazırlanmış ama milletlerarası sebeplerden dolayı kanunlaşamamıştır.G. M. Kemal, 1923'te Bursa'da "Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur" demiş ve 45 heykelini diktirmiştir. Böylece Türkiye, hayattayken liderinin heykelini diken ilk ülke olmuştur. Ayrıca bütün mektep ve resmîdairelere büst konulması talimatı verilmiştir. Böylece yeni bir kazanç sektörü meydana gelmiştir.İlk heykel 1926'da Sarayburnu'na Osmanlı sarayının dibine dikilmiştir. Avusturyalı heykeltıraş Krippel, kendisini sivil elbiseli gösteren bir heykel döktürmüştür. 45 bin liraya mal olmuştur. Bu heykelin yapılışına dair Hafız Yusuf Cemil Ararat'ın garip bir şiiri Mahir İz'in hatıralarında geçer.İnönü heykelinin yapılışını teftiş ediyor.İki cepheli ruh!Heykeltıraşlara verilen talimatta şöyle deniyordu: "Ankara iki cephede harb etmiştir. Biri Yunanistan'a karşı askerî ve Avrupa'ya karşı siyasî cephe, diğeri de bizzat kendi tarihinin zulüm ve esaret ananelerine karşı sosyal ve siyasî cephedir. Abidede bu iki cepheli ruhun temsil edilmesi istenir." (Bilal Şimşir, Bizim Diplomatlar, 210-211)
Krippel, Konya (1926) ve Ulus'taki Zafer Abidesi'ni (1927) dikmiştir. İkincisi 37 bin dolara mal olmuştur ki enflasyon tarifesine göre şimdiki 587 bin dolara tekabül eder.İtalyan Canonica Taksim Cumhuriyet Abidesi'ni (1928), Ankara'da Etnografya Müzesi önündeki atlı heykeli, Ankara Sıhhiye'deki heykeli ve İzmir'deki heykeli yaptı (1932). Taksim'deki için halktan para toplanmış, mimara 16.500 İngiliz lirası ödenmiştir.1936'da Nazi mimarlar Anton Hanak ve Josef Thorak Ankara Güven Anıtı'nı yaptı. Beş ecnebi 14 heykel yaptı. Geri kalanı Türk heykeltıraşlara aittir. Bundan sonra memleket en ücra köylere kadar çoğu estetik ve simetriden mahrum büst ve heykellerle dolacaktır.Açık yere dikilen ilk canlı heykel 1915'te Sivas'ın İttihatçı valisi Muammer Bey'in Kevork Usta'ya yaptırdığı ve ne hikmetse Hafik kasabasına diktirdiği Osman Gazi büstüdür. Vali açılışa gitmeyip, yerine Sivas müftüsünü göndermiştir.İhtişam ve TevazuFransa'nın Güneş Kralı XIV. Louis, birkaç heykelini yaptırıp diktirmiştir. Bu garip heykeller monarşinin ihtişamını sembolize eder. Onun muasırı ve hasmı Avusturya İmparatoru I. Leopold de heykeller yaptırmıştır, ama hepsinde diz çöküp dua ederken mütevazıyane tasvir edilmiştir.
Başka da heykelini yaptırıp diktiren hükümdara rastlanmaz. Mütekebbir Napoleon bile Roma imparatorları kisvesinde bir tek heykel yaptırmış, onu da bir yere diktiremeden İngilizlerin eline geçmiştir.