Dumansız hava sahası 'dumansı' hava sahası olmasın!

2002 yılında başlayan, 2008 yılına kadar hazırlıkları süren ve "Dumansız Hava Sahası Yasası" olarak literatüre geçen 5727 Sayılı "Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun" 2009 yılında yürürlüğe girmiştir sevgili okurlarım. "Neden bu hatırlatma" derseniz, buyurun okuyalım hep birlikte. Bilindiği üzere bu kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tam bir mutabakatla kabul edilmiş ve iktidar ile muhalefetin birlikte hareket ettiği nadir kanunlardan biri olarak tarihe geçmişti. Bunun en önemli sebeplerinden biri de Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hassasiyetleri ve konuyu yakinen takip etmeleri olmuştu. Elbette ki diğer siyasi parti liderlerine, başta dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a, milletvekillerine, basına ve halkımıza da bu konudaki desteklerinden dolayı müteşekkiriz. 2009 ile 2012 yılları arasında mükemmel bir şekilde uygulanan bu kanun sayesinde sigara tüketim oranları ve dolayısıyla bağlantılı hastalıklar da çok önemli oranda düşmüştür. Alkol ve Tütün Dairesi Başkanlığı ve Tekel verilerine göre 2008 yılında 31,2 olan tütün kullanım oranı yasanın uygulamaya girmesinden sonra 2012 yılında radikal bir şekilde 27.1'e düşmüştü. Aynı şekilde yasanın uygulamaya girmesinden 1 yıl sonra yapılan bir araştırmada acillere başvuruların 23, alerjik nezle hastalığı oranlarının 62, bronşit hastalığının 40, KOAH alevlenmelerinin 21, kalp krizi sebebi ile hastaneye başvuran hasta sayılarının 15 ve kalp-damar hastalıkları sıklık oranlarının da 11 seviyesinde azalma gösterdiği bilimsel olarak kayıtlara geçmiştir. Sigara kullanımı kaynaklı akciğer kanseri oranlarında da ciddi manada düşüşün başladığı tespit edilmiş; sigara (tütün) kaynaklı hastalıkların tedavisine harcanan milyarlar da bu vesileyle devletimizin kasasında kalmıştır. Şüphesiz bu tablo ekonomiden sağlığa kadar birçok alanda yüzümüzü güldürmüştür. Bu sonuçlardan ülkemiz ve insanlık adına gurur ve mutluluk duymalıyız. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, "Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun" olacaktır. Ülke olarak o dönem, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere bütün uluslararası ve ulusal kuruluşların takdirine de bu vesileyle mazhar olduğumuzu ayrıca hatırlatmak isterim. "Tütünle mücadeleyi kazandık" diye sevinirken ne olduysa 2012'den sonra oldu sevgili okurlarım. Önce bir bölümünün açık, bir bölümünün kapalı bırakılması gereken mekanları açılır-kapanır tentelerle açık hale getirmek icat oldu. Mevcut yasalara ve Avrupa birliği mevzuatına göre bu alanların kapalı alan hükmü içerisinde olması gerekirken üstelik. Açık alan işlemi gördü bu mekanlar ve dolayısıyla buralar başta olmak üzere her tarafta sigara içilmeye başlandıdevam edildi. Engellemek çok mu zordu İlave yasa mı gerekiyordu Hayır, ama engellenmedi işte! Nargile kafeler türemeye başladı her tarafta. Mantar gibi biten bu nargile kafeler hiçbir denetime tabi olmaksızın, uygulamalardan kurtulmak için nargilelerin tütün değil farklı materyaller içerdiğini iddia ederek adeta kanunu delmeye çalıştılar ve bunu kısmen de başardılar maalesef! Neyse ki 2013 yılında çıkarılan bir başka yasayla tütün ürünü ihtiva etsin etmesin tüm nargile çeşitleri bu kanun kapsamında tütün ürünü olarak kabul edildi ve böylelikle önemli bir adım daha atılmış oldu. Ancak gördüğümüz ve geldiğimiz noktaya sevinirken diğer taraftan nargile şişelerinin etrafında (aynen sigara paketlerinin üzerinde olduğu gibi) sağlık uyarıları olması gerekirken ben şimdiye kadar gördüğüm hiçbir nargile şişesinde bu uyarılara rastlamadım. Gören varsa haber versin lütfen! Bütün bunlara engel olmak hiç de zor değildi. Kanun gerekiyorsa kanunu vardı. Ama uygulama eksikti sevgili okurlarım, uygulama! Meclis görevini yapmıştı; ama uygulayıcılar "uygulamayıcılar" olarak sahne almıştı adeta. Denetleme zaafiyetinden yaptırımlara kadar uygulama sahası bu dönüşümü duman altı etti sevgili okurlarım. 2012'de 27,1'e düşürdüğümüz sigara tüketim oranı hızlı bir yükselişle 2019 yılı verilerine göre 31,3'e yükseldi. Daha korkuncu 2013 yılında yıllık 3909 kg olan nargile tüketimi 2021 yılında 837.779 kg'a yükseldi. Bu korkunç yükselişe paralel olarak 2011 ile 2021 yılları arası akciğer kanseri ölümlerinde 38,3 oranında bir artış oldu. Evet kıymetli okurlarım binbir emekle çıkardığımız bir yasanın ihlali var; ama yaptırım ve uygulama nasıl oluyorsa yok işte! Açık alanların adeta bütününün sigara içenlere ait hale getirildiğinin görünmemesi de cabası. Kanun koyucuların sigara