Yarın, Türkiye'nin tarihinde dönüm noktalarından birine tanıklık etme zamanı. Bir yerel seçimden çok daha fazlası olan 31 Mart, bir milletin liderine sahip çıkmasının ve geleceğe yönelik kararlılığının simgesi olacaktır. Bu seçim, sadece yerel yönetimlerin belirleneceği bir süreç değil, aynı zamanda Türkiye'nin iç ve dış politikalarında belirleyici bir rol oynayacak olan kritik bir dönemeçtir.

31 Mart, yerel yönetimlerin taksimi veya yerel yöneticilerin tespiti değil, zalim bir dünya düzeni haline gelen küresel yaptırım aktörlerinin de rol almaya çalışacakları bir seçim olacaktır. Bu seçim, bir başlangıcın olgunluk dönemi, bir millet sevdasının gönül işi ile yoğrulup Türkiye hamuruna kıvam vereceği bir pişirme tarihi olacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın defaatle, canhıraş bir şekilde meydan meydan haykırıp dikkat çektiği beka meselesi, bu seçimin de varoluş amacıdır.

31 Mart sonucunda yüzü gülecek mazlumların ya da kadehleri tokuşturacak kuklaların kimler olduğunu çok iyi biliyoruz! Bu seçim tamam mı devam mı demenin ifadesi, rehavete teslim edilemeyecek milli, manevi değerler manzumesinin şer fırtınalara kaptırılıp kaptırılmayacağının imtihan ve karar günüdür.

Ülke ve millet olarak tökezlememizi bekliyorlar sevgili okurlarım!

Beni bu satırları yazmak zorunda bırakan dostun güvenilirliğinden çok düşmanın izansız, pervasız intikam planlarıdır! E-muhtıra ile yapamadıklarını, 17-25 Aralıklar ile başaramadıklarını, 15 Temmuz'da yıldıramadıklarını, 31 Mart seçimlerini 31 Mart vakasına dönüştürerek başarmak istiyorlar!

31 Mart'ın kıyısında kutsal bir makyaj yaparak, teröristlerle ittifaklarını millete "kent uzlaşısı" diye sunmaya çalışanlar var. (K.omünist ve ENT.ernasyonalistlerin) bu uzlaşıya (K.ENT) ilgi ve desteklerini bir kenara not etmeliyiz. Halk kelimesini çok seven bir kesimin K.ENT'i ısrarla kullanmalarının altındaki kelime oyununu görmeliyiz.

31 Mart'ın fonunda salyaları akarak bekleyen ve güdümlü hainlerini ülkemizin siyasetine pazarlamış küresel baronların ovuşturdukları ellerinin kirli ve kinli hışırtısı var.

Dünya mazlumlarının sesi Sayın Erdoğan ve sevenleri için Abdülhamid Han'a reva görülen muamelenin belki de misli misli zalimcesi planlanıyor.

Değerli okurlarım; 31 Mart yerel seçimden çok fazlasıdır!

Sebebi her ne olursa olsun Ak Parti'ye ders verme çabasındaki bir kısım seçmen, liderine sahip çıkamayan Irak, Libya, Suriye, Afganistan, Sudan'ın düştüğü duruma dönüp tekrar tekrar bakmalıdır!

Elbette doktrinleri birbirinden farklı siyasileri, terör örgütlerini, Türkiye düşmanlarını bir araya getiren malum ittifak (K.ENT), sine-i millette karşılık bulmayacaktır! Elbette ki milletimiz sandıkta beklediğini kesinlikle bulamayacak bu kuklaların ipliğini pazara çıkaracak, ipini kesecek ve bir demokrasi zaferine daha imza atarak 31 Mart Vakası planlarını parçalayıp 31 Mart Beka destanına dönüştürecektir!