Birkaç farklı anekdot

Trafik ile ilgili

Dünyada ve ülkemizde özel araçların kontrolsüz bir şekilde yaygınlaşması; trafik sıkışıklığı, gereksiz kaynak kaybı ve çevre kirliliğini beraberinde getirmekte ve trafik kazası olma olasılığını da artırmaktadır.

Trafiğin akışkanlığını artırmak ve mevcut trafiğe akıllıca yanıt verebilmek için trafik ışığı ağlarının organizasyonu ve senkronizasyonu büyük önem taşımaktadır.

Şehir içi ve şehir dışı trafiğinin aynı güzergahı kullandığı şehirlerimizin ışıklandırmaları çok dikkatli yapılmalıdır. Özellikle sanayi bölgeleri ve AVM'lerin olduğu yerlerde trafik yoğunluk saatlerine uygun adaptasyon yapılmalıdır.

Belirli saatlerde trafiğin yoğun olduğu lokasyonlarda trafik ışıkları yoğunluğun olmadığı saatlerdeki gibi herhangi bir adaptasyon yapılmadan aynı şekilde çalışmakta ve bu durum gereksiz yere trafik sıkışıklığına neden olabilmektedir. Bu sorunların üzerinden akıllı ışıklandırma sistemleriyle çok rahat gelinebileceğini düşünüyor ve ilgililere iletmek istiyorum.

Dikkat çekmek istediğim bir diğer husus ise, bazı şehirlerimizin girişlerinde güvenlik güçlerimizin uygulama yapmak niyetiyle yolu daraltmaları fakat çoğu kere herhangi bir görevli olmadığı ve herhangi bir uygulama yapılmadığı konusudur. Bazı yerlerde ilgili görevlilerin çay kahve molasında oldukları gözlemlenmektedir.

Bu uygulamaların belki mantıklı bir izahı vardır ama ortada trafiği daraltmaktan başka bir şey olmadığı da bir vakıadır.

Bazı şehirlerimizin girişlerindeki mobil kontrol araçlarının ki modern ülkelerde pek az görülmektedir, gerekliliğini yetkililerimizin düşünmesini arzu ediyorum.

Kontroller yapılmalıdır, hatta sadece hız-radar kontrolü değil, sinyal ışıklarından hatalı sollamalara kadar her şey kontrol edilmelidir. Hele iki-üç şeridin tamamını aynı anda kapatıp yolları küçük araçlara kapatan özellikle TIR ve tüm ağır vasıtalar kontrol edilmelidir.

Kentsel trafiği iyileştirmek için yeterli kararlılık sağlanırsa, az sayıda kaynakla büyük bir ilerleme kaydedilebilir.

Hafif ticari araç konusu

Merakımı bağışlasınlar. Marka ismine gerek yok, hepsi aynı. Tüm hafif ticari araç sürücüleri benzer davranışları nasıl yaparlar diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Araç sollamalarından tutun da diğer tüm davranışlarına kadar... Sanki hepsi aynı yerde aynı eğitimi almışlar.

Cesaret ve müstehcenlik

Türk dil kurumu sözcüklerine baktığımız zaman cesaretin tanımı "güç ve tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendini bulduğu güven, cüret" olarak tanımlanmaktadır. Basınımızda özellikle genç kızlarımızın, kadınlarımızın aşırı açık saçık giyinmelerine -adeta ödüllendirircesine- "cesur poz", "cüretkar", "cesaretli görüntü" ismi verilerek algı oluşturulmaktadır.