İbni Teymiye ve tarihi çarpıtmak!

Önceki haftalarda İbni Teymiye'nin Ehl-i Sünnete zıt fikirlerini ve ona karşı İslam âlimlerinin reddiyelerini köşemde kaleme aldım. Bu hususta okuyucularım yoğun bir şekilde takdirlerini beyan ettiler. Öte yandan son yıllarda eserlerinin Türkçeye çevrilmesi ve Selefiyecilerin onu parlak ve yaldızlı ifadelerle methetmeleri neticesinde bir hayli taraftar kitlesi oluştuğunu da görmüş oldum. Bunların tarafıma gönderdikleri yazılar ise, "sen onun terliği olamazsın", "ayakkabısı olamazsın" cinsinden ipe sapa gelmeyen sözlerden ibaret. Gerçekten şu tarz ifadeler tam bir acizlik göstergesinden başka bir şey değildir. İbni Teymiye'nin sebep olduğu siyasi hadiselerden de bahsedeceğimi belirtmiştim. Bu konu oldukça önemlidir. Zira İbni Teymiye'yi övenler onun da etkili olduğu tarihî bir hadiseye sık sık atıfta bulunurlar. Bu husus İlhanlı-Memluk mücadelesinde İbni Teymiye'nin oynadığı roldür. Bu noktada İbni Teymiye'nin Moğollara karşı verdiği şanlı mücadeleden bahsedilir. Nitekim Diyanet İslam Ansiklopedisinde bu husus anlatılırken; "İbn Teymiyye (ö.7281328) bu seferler sırasında İlhanlılara karşı Memlûk-Türk Devleti saflarında kılıcı ve kalemi ile mücadele etmiştir. Gazan Han'ın İslâm ile Cengiz yasasını birlikte uygulamasını sahte Müslümanlık olduğunu ileri sürerek fetvalar vermiştir İbn Teymiyye, İlhanlıların 100 (yüz) günlük Suriye işgaline karşı direnmiştir. Verdiği fetvalarla halkı direnişe çağırırken İlhanlılarla savaşmaktan çekinen askeri teşcî ederek onları cesaretlendirmiştir", denilerek övülmüştür. Nurettin Yıldız da bu konuya değinirken şöyle nakletmektedir: "İbni Teymiye neden hedef tahtasında, çünkü o Resulullah'ın adamı. Evi barkı yok. Ona karşı olanların hepsi istisnasız resmî din görevlisi. Mer'i sistem haçlı Moğolların istilası altında Rafizîlerin istilası altında. Ona karşı olanlar da bu istila altındaki devletin görevlileri. İbni Teymiye ise değil Zamanının âlimlerinin belası oldu. Ne güzel basmakalıp ifadelerle caizdir değildir işi götürüyorlardı" Şu ifadeler tarih bilmemek veya tarihi çarpıtmak bir yana aynı zamanda içi bomboş ve okuyucuyu nereye sürüklediği belli olmayan saçma sapan görüş ve düşüncelerin ürünü değil de nedir İbni Teymiye, Resulullah'ın adamı olduğu için hedef tahtasında imiş! Söze bak hizaya gel! Resulullah efendimizin en fazla kıymet verdiği en yakın sahabileri Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer ve Hazreti Ali'ye dil uzatacaksın sonra da onun has adamı olacaksın öyle mi Evi barkı yokmuş! Demek ki evi barkı olmayınca evliya, olunca eşkıya mı olunuyor Nasıl bir ölçü bu Haçlı Moğollar tabiri nedir Haçlılar mı Moğollar mı Ayrıca İbni Teymiye'nin zamanındaki Moğollar artık İlhanlılar diye anılıyor ve bunlar Müslüman oldular. Nurettin Yıldız'ı okuyanlar İbni Teymiye'nin sanki Cengiz ve Hülagu ile mücadele ettiğini sanırlar. Zamanının âlimlerinin belalısı oldu diyor! Hangi âlimlerin söyler misin Ehl-i Sünnet âlimlerin belalısı oldu deseniz de içyüzünü herkes anlasa ne hoş olurdu. Hayır, o zaman okuyucularını istediği vadilere sürükleyemezdi! Kime karşı şanlı cihat Nurettin Yıldız gibi sair İbni Teymiye hayranları da onun Moğollarla mücadelesini öve öve bitirememektedir. "Moğollara karşı şanlı cihadı" diye methiyeler düzmektedir. Bunları okuyanlar da onun dinsizlerle veya kâfirlerle savaştıklarını zannederler. Hâlbuki Cengiz Han ve Hülagu devirlerinde dinsiz Moğollar, İslam dünyasının altını üstüne getirirken İbni Teymiye daha doğmamıştı bile. O daha doğmadan Moğollara karşı şanlı cihad yapanlar İbni Teymiye'nin sevmediği sufiler ve fakihlerdi. Nitekim Hidaye kitabının musannifi Ebubekir Merginani bu mücadeleye katılmış ve şehit düşmüştür (1197). Büyük mutasavvıf Necmeddin-i Kübra da talebeleri ile Moğollarla cihada girişmiş ve o da şehit olmuştur. Necmeddin-i Kübra Moğollara karşı şehit olduğunda tarih 1221 olup İbni Teymiye'nin doğumuna daha kırk iki sene vardı. İşte asıl mücahid ve şehitlerin reisleri bunlar idi. Oysa İbni Teymiye'nin meşhur olduğu dönemde Gazan Mahmud Han idaresindeki Moğollar Müslüman olmuş bulunuyorlardı. İbni Teymiye'yi övenlerin Moğollarla mücadelede önder diye vasfettikleri ve övdükleri noktada Gazan Mahmud Han'dan hiç bahsetmemelerine dikkat etmelidir. Çünkü Moğollar denildiğinde akla doğrudan Cengiz, Abaka ve Hülagu gibi İslam dünyasını mahveden kağanlar ve yaptıkları zulümler gelmektedir. İbni Teymiye de bunlara karşı bir mücadele vermiş gibi anlaşılmaktadır. Meselenin can alıcı noktası da burasıdır. Zira İbni Teymiye'nin Müslümanları cihada teşvik ettiği topluluk Müslümanlaşmış Moğollar ve onların lideri Gazan Mahmud Han idi. Sinsice bahsettikleri veya ima ettikleri şekilde bunlar katliamları gerçekleştiren, Budist Moğol toplulukları değildi. İbni Teymiye'nin devamlı şekilde mektuplar yazarak Memluk sultanını ve insanları aleyhine kışkırttığı Gazan Mahmud Han'ı nesillerimizin çok iyi tanıması gerekmektedir. 23 Kasım 1272 (h. 671) tarihinde Abeskun'da doğan Gazan Mahmud Han, İlhanlı Hükümdarı Argun Han'ın oğludur. Babası Argun'un İlhanlı tahtına çıkması (1284) üzerine Horasan, Mâzenderan ve Rey valiliğine getirildi. Argun Han'dan sonra tahta çıkan Geyhatu Han'a karşı saltanat iddiasında bulunan Baydu, İlhanlı tahtını ele geçirdi, ancak Gazan Han, Baydu'nun hükümdarlığını tanımadı ve mücadeleye atıldı. Neticede Baydu Han'ı bertaraf ederek 3 Kasım 1295'de İlhanlı Devleti'nin başına geçti. Gazan Han, kumandanlarından Nevruz Bey'in teşvikiyle el-Burz'da Lâr vadisinde Müslüman oldu ve Mahmud adını aldı (19 Haziran 1295). Bu sırada yirmi üç yaşında olan Gazan Han'ın İslâmiyeti kabul etmesinde Şeyh Sadeddin İbrahim b. el-Cüveynî'nin