1961'de Menderes'in; akabinde nesillerimizin idamı devam ediyor!!

Yıl 1961 İnebolu'nun şirin Çamlıca köyü. Amerikan "Marshall Yardımı" olarak yurda gelen sulandırılmış süt tozlarını içmek, asıl kara hâli değiştirilmiş ve kabuğu-kepeği alınmış "francala" katkılı beyaz ekmekler ve üzerine sürülecek margarinler için bütün talebeler olarak kuyruktayız! Her gün, Rusya'dan getirilen demir ve daha çok alüminyum maşrapamızla okula gidiyoruz! Tabi her gün birimiz de okulun odununu getiriyor..! Kravatlı ve siyah elbiseli, traşlı bıyıksız devlet adamları, ilk defa okulda gördüğümüz rengârenk balonlarla gözümüzü boyarken bir cip arabayla kapı önüne iki teneke bırakıyor. Birinde süttozu var, birindeyse margarin! Bir de dışarıdan geldiği belli olan çimento torbası gibi bir çuvalda un! Saf niyet ve sevinçlerle, maalesef alüminyum çaydanlıktaki suya kattığımız süt tozunu ve beyaz ekmeğin üzerine sürülmüş margarini ilk defa tadıyoruz..! OKUDUĞUM İBRETLİK BİR HATIRAYI PAYLAŞIYORUM!! "1960'larda ilkokuldaydım. Öğretmenimiz süt tozu paketleri dağıttı; ABD'den yardım olarak gelmiş! Bizim evde 100'e yakın keçi, 30'dan fazla büyükbaş vardı. Ekin, saman, harman için olmazsa olmazdı! Süt ve yoğurdu satma imkânımız yoktu ve bize yetecek kadar her türlü süt ürünümüz vardı. Ama ben cicili paketler içindeki süt tozu paketlerini sevine sevine eve getirdim. Dedem sordu; "Elindeki nedir.. Bizim sütümüz var, götür onu geri ver, sütü olmayan çocuklara versinler." Köyümüzde sütü olmayan ev yoktu, götürmek istemedim. Dedem; "Oğlum,