Hilafeti İslamiye'nin İttihadı İslam'a bina edilmesi ..!-3

Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı ile kaleme aldığı bütün eserlerinde Müslümanlar arası ittifaka büyük önem vermiştir ..!

Büyük sıkıntılarla ve çok büyük olayların yaşandığı yıllardaki ve büyük sıkıntıların yaşandığı hayatında yaptığı faaliyetlerle ve eserleriyle Müslümanlar arasındaki ittifakı gerçekleştirmeye çalışmıştır. Bediüzzaman, mücadelesini verdiği İslam birliği hakkında kısa fakat somut ve çözüme yönelik adımları göstermiştir! Kendi eserlerinden yani Risale-i Nur Külliyatından kendi sözleriyle bu İttihad-ı İslam meselesinin kendisinden dinleyerek herkes dersini alsın inşallah..!

TARİHTEN İBRET ALALIM Kİ

TEKERRÜR ETMESİN!!!

Son yüzyıldaki hadiseler ve son yıllarda ve Türkistan'da devam eden ve bugün Gazze'de giderek artan soykırım düzeyindeki olaylar İttihad-ı İslam'ın bugün önemini çok daha büyük olarak ortaya koymuştur..! Bediüzzaman çözüm önerileri olarak yol gösterici haritasını çizmiş ve eserlerinde paylaşmıştır..!

"Tarif ettiğim ve dahil olduğum İttihad-ı Muhammedînin (sav) tarifi budur ki:

Şarktan garba, güneyden kuzeye uzanan nuranî bir silsile ile bağlanmış bir dairedir.

Dahil olanlar da bu zamanda üç yüz milyondan (bugün için 2 milyar yakın Müslüman) ziyadedir.

Bu ittihadın cihetü'l-vahdeti ve irtibatı Tevhid-i İlâhî'dir.

Müntesipleri,"K?lû Belâ"dan itibaren dahil olan bütün mü'minlerdir".

İsim defterleri de;

Levh-i Mahfuz'dur.

Bu ittihadın nâşir-i efkarı,

Günlük gazeteleri de;

İ'lâ-yı kelimetullahı hedef-i maksat eden umum dinî gazetelerdir.

Kulüp ve encümenleri; câmi ve mescidler ve dinî medreseler ve zikirhanelerdir.

Merkezi de;

Haremeyn-i Şerifeyn'dir.

Bu cemiyetin reisi;

Dahi Fahr-i Âlemdir.

Mesleği;

Herkes kendi nefsiyle mücahede, yani ahlâk-ı Ahmediye (sav) ile ahlaklanmak ve sünnet-i Nebeviyeyi ihyâ ve başkalara da muhabbet ve -eğer zarar etmezse- nasihat etmektir.

Bu ittihadın nizamnâmesi;

Sünnet-i Nebeviye ve kanunnamesi şeriatın emir ve yasaklarıdır.

Vedahi kılıçları da; kat'i burhanlardır.

"Medenîlere galebe çalmak ikna iledir,

icbar ile değildir."

Taharrî-i hakikat; muhabbet iledir. Husumet ise vahşet ve taassuba karşı idi.

Hedef ve maksatları da; İ'lâ-yı kelimetullahtır..!

Şeriat da, yüzde doksan dokuz ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir. Yüzde bir nispetinde siyasete mütealliktir; onu da ulü'l-emirlerimiz düşünsünler.

Şimdi maksadımız, o silsile-i nurânîyi harekete getirmekle, herkesi bir şevk ve vicdani bir arzuyla, terakkî yolunda kâbe-i kemalâta sevk etmektir.

Zirailâ-yı kelimetullah'ın bu zamanda bir büyük sebebi, maddeten terakki etmektir.

İşte ben bu ittihadın efradındanım.

Ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim.

Yoksa sebeb-i iftirak olan fırkalardan, partilerden değilim.

Elhasıl: Sultan Selim'e biat etmişim.

Onun İttihad-ı İslâm'daki fikrini kabul ettim. Zira o şark vilâyetlerini ikaz etti. Onlar da ona bîat ettiler. Şimdiki Şarklılar, o zamanki şarklılardır!"

Hem Araplara hem bölgedeki Kürt halklarına bir ittihat çağrısı yapmıştır..!

İhtilâf u tefrika endişesi,

Üstad Bediüzzaman,

Eski Said döneminde de, Yeni Said dönemindedir olsun, daima "ihtilafın zararlarını, ittifakın ehemmiyetini nazara verdi"ve daima ittifak için çalıştı.

BEDİÜZZAMAN'IN HEDEFİ