Türkiye'nin Kürt sorunu

2015 yılında yayımlanan ve 2000-2013 yılları arasında yazdığım yazılardan oluşan Türkiye'nin Sırat Köprüsü Açılım Masalı1 adlı bir kitabım var. Kitabın önsözü şöyle başlıyor: "Elinizdeki kitap bir Kürtçülük tarihi değildir, Kürtçülük isyanları tarihi de değildir. Ama bu konularda söylenip yazılan yalanları bozmayı, iftiraları dağıtmayı, konu bağlamında kurulan fesatları ortaya çıkartmayı amaç edinmiş bir gazete yazısı tomarıdır. Kürtçülük karşıtı, Kürt dostu bir kitaptır."Aynı zamanda Türkçülük karşıtı bir kitaptır. Türkçülük ve Kürtçülük işe karışırsa, Kürt sorunu demokratik ortamda, barışçı yöntemle çözülemez. Kitap, sorunun demokratik ortamda, barışçı yöntemle çözülmesinin yolunu da göstermektedir: Türkiye'nin bir üniter ulus devlet olduğu unutulursa bu sorun çözülemez.Kitapta yer alan yazıların yazıldığı dönemde kürt sorununda önemli bir rol oynayan Paris Kürt Enstitüsü başkanı, Kürtçü ve kerameti kendinden menkul Kendal Nezan artık sahnede yok. Artık, HDP'yi yönetenler, uluslararası belgelere ve ilkelere göre okullarda "anadilde öğretimin" mümkün olmadığını ancak okullarda Kürt dilini öğrenmenin devletin yükümlülüğünde olan bir hak olduğunu; "anadilde öğrenim" talebinin özerlik ve federasyon istemek anlamına geldiğini, sanırım, öğrenmiş bulunuyorlar.Yerel yönetimlere gelince: Türkiye'nin bütün yerel yönetimlerin sahip olduğu özerklik ve yetkilerden asla daha az olamaz. Yani 1921 Anayasası'nın 11. maddesinde yazdığı gibi.Özetleyecek olursam: "Anadilde Öğretim" koşul olarak masaya getirilmez ise Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ile HDP arasındaki görüşmeninin olumlu sonuç vermesinin önünde hiçbir engel bulunmamaktadır.HDP'nin çağrısının (tutum belgesi)2 11. maddesi Millet İttifakı'nın yayımladığı anayasa taslağı ile "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" içinde yer almaktadır.1- Türkiye'nin temel ihtiyacı demokrasidir. Kuvvetler ayrılığının işlediği demokratik parlamenter sistem öngörüyoruz.2- Yargı, yürütmenin vesayeti altındadır. Yargıyı muhalefeti tasfiye etme aracı olarak kullanan anlayış, adaleti yerle bir etmiştir. Tüm siyasi davaların ortadan kaldırılması gerekli.3- Kayyum anlayışına son verilmesi acildir.4- Türkiye'nin çözmesi gereken en köklü sorunu Kürt sorunudur. HDP çözüm için hazırdır.5- Yurtta, bölgede ve dünyada barıştan yana, işbirliğine yönelik stratejiler dış politika anlayışının temelidir.6- Kadınların eşit ve özgür yaşam haklarının güvenceye kavuşturulması ve temsilde eşitliği sağlamak vazgeçilmez adımlardır.7- İstihdamın artırılması, işsizlik ve yoksulluğu ortadan kaldıracak "Hakça Dağıtım Programı" en büyük toplumsal ihtiyaçtır.8- KHK'lerle yaratılan hak gasplarının giderilmesi, kamuda işe alımda ve atamalarda liyakatin esas alınması gereklidir.9- Doğa ve çevre tahribatına yol açan