Yeni yıl yeni zamlar getirdi!

Türkiye; tarihinin en büyük orman yangınlarını, Korona salgınlarını, kurların salıncak gibi salındığı ekonomik vurgunlarını 2021 yılında yaşadı. 2013 yılındaki ayakkabı kutuları, "sıfırlama" söylemlerinin 2021'deki devamı olan Sedat Peker iddiaları, Sezgin Baran Korkmaz vakaları, Reza Zarrab davaları gündemi meşgul etmeye devam etti. Yine geride bıraktığımız yılda Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede yeterli çaba göstermemesinden dolayı, Türkiye'yi "gri liste"ye aldı. ABD'nin başkanı 1915 olaylarını "soykırım" olarak niteledi. AB'den Kavala ve Demirtaş için sayısız "hemen, derhal, acilen bırakınız" kararları geldi. Bu yıl içinde sevindirici gelişme olarak Türkiye'nin yardımıyla Azerbaycan topraklarının kurtulmasıdır. İç siyasetteki iletişimsizlik, liderlerin birbirlerinin ellerini sıkmayı becerme yeteneksizlikleri aynen devam etmiştir. Bu çerçevede muhalif siyasi parti liderlerine yönelik saldırılar hız kesmeden devam etmiştir. Siyasetteki üslup krizi ise 2021 yılı boyunca bütün bağnazlığıyla devam etmiştir. "Bay Kemal" söylemi muhalefet liderini tanımlamada AK Parti liderinin öfkeli anlarında sürekli kullandığı hitap olmaya devam etmiştir. Kendilerine "Cumhur İttifakı" adı veren iktidar, muhaliflerin oluşturduğu "Millet İttifakı"nı "Zillet İttifakı" kavramıyla yaftalamıştır. Muhalefet de Erdoğan'a karşı "diktatör", "despot", "saraydaki adam" vb.. kavramları kullanmıştır. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı bu ülkenin ana muhalefet liderine karşı siyasi eşkıya, kalibresi bozuk, cins, cibilliyeti bozuk, adam değil, kifayetsiz muhteris vb.. kelimeleri yüksek sesle kullanmaya devam etmiştir. İşin en ilginç yanı bu sözleri eden Erdoğan'ın yukarıdaki hitapları eden birisi olarak şunları söylemiş olmasıdır: "Kibir, büyüklenme, böbürlenmebize asla yakışmaz En küçük bir lüks, şatafat, israf, kibir görüntüsüne meydan vermemelisiniz". Söylem ahlaki eylem siyasi oluyor! Söylem ile eylem çelişkisi iktidarın söyledikleri ve yaptıklarının ne anlama geldiğinin kendisinin de farkında olmadığını göstermektedir. Siyasi üslup yerlerde sürünür, muhalefet "erken seçim" talebini dile getirirken iktidar bu talebi yeni zamlarla karşılayarak 'erken seçim yok' mesajını vermiş oldu. Yeni yıl değil yeni zamlar! Ekonomi allak bullak. Lira ile yabancı paralar karşısında denge uzun süredir bozulmuş haldeydi. "Dolar düştü fiyatları düşürün" baskısı yapılırken yılın