Sanal gündem, sahte siyaset!

Sezen Aksu'nun, Âdem ile Havva'ya "cahil" diyen şarkı sözleri üzerine Cumhurbaşkanı camide "dil koparmaktan", "had bildirmekten" söz etmişti. Kısa bir süre sonra da Erdoğan, "Dil koparma ifadesi Sezen Aksu'ya yönelik değildi" şeklinde bir düzeltmede bulunmuştur. Sezen Aksu'nun sözleri Âdem ile Havva'ya yönelikti ama Âdem ile Havva'ya söz edenlerin dilinin koparılacağı sözlerinin kime ait olduğu ortada kaldı. Kime yönelik olursa olsun "Dil koparmak" gibi nefret söyleminin devletin tepesine hiç yakışmadığı ortadadır. İşin ilginç yanı devletin tepesinden dil koparmaktan söz edilince bu defa birileri de durumdan vazife çıkararak işi "kafaya sıkma"ya kadar vardırdı. İktidarın dışarıdaki ortağı Devlet Bahçeli ise doğrudan Sezen Aksu'nun kendisini değil 'serçe' lakabını hedef aldı ve "serçeysen serçeliğini bil sakın kuzgunluğa heves etme" şeklinde ikazda bulundu. Serçe, kuzgun derken bu defa İstanbul'u kar teslim aldı. Kar ile birlikte vatandaşın felç olan yaşamı, gündemi bir anda alt üst etti. İşin daha da ilginci seçildiği günden bu yana iktidarın bütün gözleri üzerinde olan Ekrem İmamoğlu'nun iktidar yandaşlarının arayıp da bulamadıkları mega fırsatı onlara altın tepsi içinde sunmasıydı. Hem de ne fırsat! Ekipler yollarda, vatandaşlar arabalarında saplandıkları karın içinden kurtulmak için ölümüne mücadele verirken Başkan İmamoğlu, İngiliz Büyükelçisiyle lüks restoranda balık yerken görüntülendi. İktidar yandaşları için dikkatleri Başkanİngiliz Elçi görüşmesine çekerek ekonomik sıkıntıları gündemden düşürme fırsatı doğmuştu! İktidar unsurları İstanbul çok büyük bir felaketle karşı karşıyayken İmamoğlu'nun İngiliz Büyükelçisiyle yemekte olmasını enineboyuna bütün yönleriyle televizyon kanallarında tartışmaya başlanmıştı bile. Hemen burada ABD Başkanı Biden'in "Erdoğan'ı, muhalefeti destekleyerek iktidardan uzaklaştıracağız" anlamına gelen sözlerini hatırlamak gerekir. Bu sözler orta yerde dururken muhalefet cephesinin yabancılarla olan ilişkilerine, davranışlarına ve söylemlerine olağanüstü dikkat etmeleri gerekliydi. İmamoğlu ve muhalefet cenahı ekonomik durumun iktidarı götürdüğüne o kadar inanıyor ki ihtiyatlı davranmaya gerek bile görmüyorlar! Bu arada iktidarın, imtiyazlı müteahhitlere yaptırdığı İstanbul Hava Limanı'nda çöken çatı, kapanan pistler, uçağın içinde 9 saat mahsur kalan yolcular, Bakanların iktidarın kapattığı Atatürk Havalimanı'na inen uçakları, Atatürk Havalimanı'nı işlevsiz hale getirmek için piste yapılan pandemi hastanesi tartışmaya dahil oldu. Konuşan çok çene, düşünen