Barla'da bir kilise...
"Barla'da Bediüzzaman var. Barla'da Risâle-i Nurlar var, Barla'da Nur'un saff-ı evvel 'Barla kahramanları' var. ' Barla'da bir kilise' de nereden çıktı" diyenleriniz olabilir.
Evet, Barla'yı Barla yapan, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleridir. Yoksa Üstad Barla'ya M. Kemal ve avanesi tarafından nefyedilmeseydi, orayı kim tanırdı kim bilirdi
1980 senesinde, Isparta mevlidine giderken ilk def'a uğradığımız Barla'yı görünce çok şaşırmış ve garib bir hisse kapılmıştım. Barla'nın dayan-dığı dağı görünce içimden dedim ki; "Allah, Allah! Sanki burada dünya bitiyor; bunun arkasında dünya yok! Üstad'ı öyle bir yere sürgün etmişler ki burada ölsün, bitsin, yok olsun!"
Ama bu nurlu davanın sahibi olan Allah, o sürgünden öyle bir ağaç çıkartmış ki, dünyanın her tarafına dallarını salmış.
Barla'ya pek çok kez gidip gelmek nasip oldu, şükür. Hatta yıllar önce Barla Yeni Asya Tesisleri'nin yer tespitini yapmak için, Ankara'dan Ömer Tuncay ve Ali Vapurlu ile birlikte; Barla'dan da Üstad'ın saff-ı evvel talebelerinden marangoz Mustafa'nın oğlu Mehmed Güvenç ve Mehmed Alaylı ağabeylerle gitmiştik.
Barla'ya her gidişimizde, Üstad'ın mekân ve menzillerini ziyaret ediyorduk. Fakat aklımıza başka bir hususiyetleri gelmiyordu. Şu son Isparta mevlidine hep tevafuklarla gittim geldim. Rahatsızlığımdan dolayı otobüs yolculuğunu fazla yapamadığımdan, 'Nasıl gidebilirim' diye düşünürken, Bursa'da ikâmet eden Barlalı kardeşim Zafer Bey, Cuma günü gideceklerini ve beni de götürebileceklerini söyledi. Sağ olsun, beraber gittik. İki gece de, beni evlerinde misafir ettiler.
Barla'daki kilisenin uzaktan görüntüsü
Cumartesi sabahı Yeni Asya Tesisleri'ne gittim. Sabah pek kimse yoktu. Sadece, Gaziantep'ten Mehmed Çemberlitaş ve Urfa'dan Muharrem Aksoy ağabey vardı. Sohbet ettik, öğle namazını kıldık. Üstad'ın menzillerini daha evvelki gençlik zamanlarımızda, Çam Dağı'na bile yaya çıkmışken, şimdi kendimizde o cesareti göremedik. Bahçede oturup nasıl gideceğimizi düşünürken, bir baktık ki, Afyon'un fedakârı Ömer Coşkun kardeşimiz arabasıyla çıkageldi. Meğer orada bir dükkân açmış, bazen burada da kalıyormuş. "Abi, ben sizi gezdireyim" dedi. Mehmed kardeşle beraber üçümüz ziyaret edilecek yerleri ziyaret ederken Ömer kardeş dedi ki, "Osman abi, burada bir kilise var biliyor musunuz" Dikkat etmediğimi ve duymadığımı söyleyince, bizi oraya da götüreceğini ve aynı zamanda da birçok kimsenin bilmediği, Üstad'ın Barla'ya ilk geldiğinde kaldığı jandarma karakoluna da götüreceğini söyledi.