Altılı Masa'dan eşiği geçme iradesi

Gelecek Partisi ev sahipliğindeki onuncu Altılı Masa toplantısı, beklentilerin çok yüksek olduğu ve muhalefet liderleri üzerinde baskının yoğunlaştığı bir ortamda en azından bir sonraki toplantıya kadar süreci taşıyacak bir sonuçla bitti.Yine Davutoğlu'nun kaleminden çıktığı belli olan önceki Gelecek Partisi toplantısında olduğu gibi kamuoyundaki eleştirilerin farkında ve neye niçin cevap verilmesi gerektiğinin bilindiğini işaret eden bir açıklama yapıldı.Muhalefetin üzerindeki baskının şiddetlenmesinin iki temel sebebi var. Birincisi kendisinden kaynaklanıyor. Hem adaya birlikte karar vereceğiz deyip hem de her şeyi sadece kendisine endeksleyen yaklaşımlardan "Noter değiliz" açıklamasına, 'çoklu aday neden olmasın'dan 'ortak aday başarısızlıktır' ifadelerine varana kadar seçim sürecine dair çelişkili tutumlar muhalif seçmenin kafasını karıştırdı.Genel başkanların 'bunu neden bu kadar büyütüyorsunuz' serzenişi de yersiz. Eğer o kadar büyütülecek bir şey değilse üzerinde anlaşılır olur biterdi. Bitmediğine göre demek ki mesele ciddi. Önceki günkü toplantıda hem ortak aday vurgusu hem de bununla ilgili süreci başlatıyoruz mesajı en azından artık erteleme marjının kalmadığının kabulünün ilanı.Muhalefetin kendisinden kaynaklanan diğer başlık ise ortak politika belirlemede ya mesafe alınamaması ya da alınan mesafenin topluma anlatılamamış olması. Açıklamada ifade edildiğine göre Yol Haritası ve Ortak Politikalar Metni de yakında tamamlanacak.Yine metinde muhalefetin hedeflerinin gerçekleşmesi için cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın ve mecliste anayasa değiştirme çoğunluğunun şart olduğunun vurgulanması da gerçekçilik adına önemli. Nitekim "Ortak bir komisyon tarafından TBMM'de anayasal çoğunluğu elde edebilmek için milletvekili seçimlerinde uygulanabilecek alternatiflerin çalışılmasına" karar verilmesi seçim matematiğinin de ciddiye alındığını gösteriyor.Liderler ile ortak cumhurbaşkanı adayının seçildiği takdirde nasıl birlikte çalışacağı ise belirsizliğini koruyor.Altılı Masa destek vermese o kişi seçilemez burası doğru. Ama aday da o desteğin ve üstleneceği görevin hakkını vereceği için seçilmiş olacak. Yoksa kim olsa seçilir diye düşünülse ismi bilinmeyen biri bile aday olur ve kazanırdı.Burada muhtemel adayın kimliğini ve gücünü şimdiden sınırlayan yaklaşımlar, seçim sonrasında Altılı Masa'nın ağırlığını azaltma riski ile birlikte çift başlılık gerilimlerini tetikleme potansiyeline sahip. Gelinen aşamada son toplantı ve sonrasındaki açıklama Altılı Masa'nın dağılmasının kolay olmadığının da bir işareti olarak okunabilir.Muhalefetin baskı altında kalmasının ikinci temel sebebi ise iktidar kanadının dış politika ve ekonomi başlıklarında kötü olmayan bir performans sergilemesi. Burada sergilenen performansın yerindeliği ya da doğruluğundan ziyade aktif ve ne yaptığının farkında bir yönetim imajının seçmene iletiliyor olması kritik. Bu da rüzgarın iktidarın arkasından esmesini sağlıyor. Haliyle kararsızlar da AK Parti lehine hareketleniyor.Rüzgarın yönü iktidardan yana evet ama rüzgarın gücü Erdoğan'ın seçimleri kazanmasına yetmiyor. Zaten siyasetten çok HDP'ye hazine yardımının bloke edilmesi, kapatma ihtimalinin daha