Hekimlikmesleğinin "üstat"larından biri olan ünlü Egeli hekim Hipokrat, neredeyse 1000 yıl önce meselenin önemini fark edip biz hekimlere mühim bir tavsiyede bulunmuş..."BİRİNİ TEDAVİ ETMEDEN ÖNCE ONA MUTLAKA ŞU SORUYU SORUN: 'KENDİNİ HASTA EDEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEYE NİYETLİ Mİ'"Hipokrat'ın bu tavsiyesi çok ama çok mühim bir sağlık ayrıntısıdır...Ama ne yazık ki bugün bile ne biz hekimlerin ne de hastalarımızın çoğu zaman gözden kaçırdığı ya da önemsemediği mühim ve ehem bir sorundur. Son yıllarda pek gündemde olan "YAŞAM TARZI TIBBILIFE STYLE MEDICINE" kavramının özü de aslında bu soruda saklıdır. Nedenine gelince... UNUTMAYIN HAYAT, BİZİM ONDAN YAPTIĞIMIZ BİR ŞEYDİR BAŞLIK kesinlikle doğrudur ve çok eski bir TİBET ATASÖZÜDÜR.Bedensel ya da ruhsal olmaları fark etmez...Depresyonmuş, fibromiyaljiymiş, panik bozukluk, sisli beyinmiş...Kalp hastalığı, obezite, gastrit, reflü ya da bellek kaybıymış...Netice genelde pek değişmez...Değişmez çünkü sağlıksızlık işaretleri de hastalıklar da çoğu zaman tesadüflerle gelmez, gökten zembille inmez...Bilelim ki sağlık sorunlarımızın en az 4'te 3'ü bizim bilerek ya da bilmeyerek yaptığımız "hatalarımızın" tekrarlayıp durduğumuz "yanlışlarımızın" "birikmiş ve beklenen neticeleri"dir.O yanlışlarla yüzleşmeden, o hatalara veda etmeden asla ama asla tamamen iyileşemeyiz. İyileşsek bile bunlar çoğu zaman geçici iyileşmelerdir, tekrarları önleyemeyiz.İşte bu nedenle...Gözümüz ve dikkatimiz daima "YAŞAM TARZIMIZIN, HAYATA İLİŞKİN SEÇİMLERİMİZİN, KARARLARIMIZIN" üzerinde olmalıdır.Bitmedi! Devamı için yandaki kutuya geçebilirsiniz... ÖNEMLİ HAYATINIZI SORGULAYINYAŞINIZ ne olursa olsun şu soruları sık sık sormayı ve samimiyetle yanıtlamayı unutmamalıyız: Ne düşünüyoruz Nelere sevinip nelere üzülüyoruz Nelerimizi ne kadar takdir ediyor ya da eleştiriyoruz Ne kadar uyuyor, ne sıklıkla yürüyor, ne yiyip içiyoruz Yaşam tarzı yanlışlarımızı ne ölçüde düzeltiyoruz...Aslında bu sorular daha da uzatılabilir ama bence bu kadarı bile yeterlidir.NETİCE ŞUDUR:İyi ve mutlu bir hayat da keyif, huzur, kaygı ve korku da...Formda ve fit, zımba gibi bir beden, enerji yüklü bir vücut da...Önemli ölçüde bizim eserimizdir.Zira "HAYAT" aslında "BİZİM YAPTIĞIMIZ BİR 'ŞEY', BİZE AİT BİR 'ÖZET' VE BİZE AİT BİR 'ESER'"dir.BİR UYARI 'YALNIZLIK' MÜHİM MESELEDİR DERİN bir çökkünlük halinin eşlik ettiği kalıcı bir "YALNIZLIK" durumu, bana göre, en az sigara, en az alkol kadar mühim bir "ruhsal toksin" ve önemli sağlık düşmanıdır. Bedensel ya da ruhsal olmaları fark etmez sağlık sorunlarımızın pek çoğunun arka planında "GİZLİ KALMIŞSAKLANMIŞFARKINA VARILAMAMIŞYOK SAYILMIŞ DERİN YALNIZLIKLAR" vardır...Çoğalmak, samimi dostlar edinip sorunlarımızı onlarla paylaşmak bilelim ki bazen en etkili sakinleştiriciden, en güçlü ağrı kesiciden, en zararsız uyku desteğinden, en ünlü vitamin takviyesinden bile bize daha çok huzur, daha çok keyif, mutluluk ve iyilik hali sağlayabilir.Tavsiyem şudur: "YALNIZLIĞINIZLA YÜZLEŞMEKTEN ÇEKİNMEYİN" ÖNERİ BİR DERTLEŞİN BİZ doktorlar bile maalesef yeteri kadar farkında değiliz ama "DERTLEŞMEK MESELESİ" de sağlık için mühim ayrıntılardan biridir.Sevilen ve güvenilen dostlarla bir kenara oturup dertlerimizi samimice paylaşmak fevkalade insani, son derece faydalı, ruha ferahlık ve aydınlık yükleyen, içimizi rahatlatan, stresimizi törpüleyen