Neden yaşlanıyoruz

Yaşlanma hakkında geçtiğimiz 20 yılda son 100-150 yılda öğrendiklerimizden çok daha fazlasını öğrendik. Anladık ki yaşlanma sürecini etkileyen bir değil birçok faktör var ve yaşlanma meselesi sadece hücre çekirdeklerimizde yerleşik DNA'larımızdaki ilerleyici hasarlardan ibaret değil. Diğer taraftan, paslanma (oksidasyon), şekerlenme (glikasyon) ve iltihaplanma (inflamasyon) üçlüsü de yaşlanma sürecimizi açıklamakta yetersiz kalıyor. Yeni çalışmalar "kök hücreler"deki azalmanın, yaşlanmış "zombi hücreler"deki hayatta kalma inatçılığının, "genomik kararsızlık" probleminin, "hücreler arası iletişim"deki bozuşmaların, "mitokondri yaşlanması"nın, "telomer"deki durdurulamaz kısalmanın ve çok daha önemlisi "epigenetik modellemedekidüzenlemedeki sorunlar"ın da yaşlanma sürecimizi daha doğrusu nasıl yaşlanacağımızı, yaşlılıkta nelerle mücadele edeceğimizi ve hatta ne süre ile yaşayacağımızı derinden etkilediklerini gösteriyor. Önümüzdeki günlerde fırsat buldukça bu süreçlerin her birine ayrı ayrı değinmeye çalışacağım ama isterseniz gelin bugün bunlardan sadece birine değinelim, "epigenomik hasar ile yaşlanma arasındaki ilişkiyi" özetlemeye çalışalım. SORU ŞU 'EPİGENETİK DÜZENLEME' NE "BİZİ" önemli ölçüde "genlerimizin yönettiği" doğrudur. Ama Yunus Emre'nin "Bir ben vardır benden içeri" deyişine benzer bir şekilde genlerin de üstünde bir "karar verici sistem" daha var: EPİGENOM.Epigenom, hangi genlerin aktiffaaliyette, hangi genlerin kapalısuskun olup olmayacağını belirleyen muazzam bir sistem. Epigenoma genlerimizi yöneten bir çeşit "açmakapama düğmesi" olarak da bakabiliriz. Hangi genlerin ne zaman, ne süreyle ve ne oranda "susacağı" ya da "konuşacağı"na epigenomumuz karar veriyor. Yani epigenom gerektiğinde susması gereken genleri susturan, faaliyete geçip konuşması hatta coşması gereken genleri konuşturançalıştırancoşturan muazzam bir sistem. Peki nasıl çalışıyor İYİ BİLGİ GEN PAKETİ CD, EPİGENOM OKUYUCU MUDNA'larımızda gizli gen paketimizi (genetik miras) bir CD gibi kabul edersek, epigenom o CD'deki genetik bilgileri gerektiği şekilde ve aksamadan, tıkır tıkır okuyabilen muazzam bir sistemdir. Ne var ki biz yaşlandıkça bir taraftan o genetik CD'mizde bozuşmalarçizikler oluşuyor, diğer taraftan da epigenomik modelleme yapılanmamızın o CD'yi okuma kapasitesinde bozuşmalaryaşlanmalar meydana geliyor. Netice mi Kapatılmasısusturulmasıfaaliyetinin durdurulması gereken bazı genler (örneğin kanser oluşumunu tetikleyen genetik süreçler) faaliyete geçerken hücrelerimizi koruyup kollayan, gerektiğinde de onaran genlerimiz suskun kalabiliyor. Bu süreçlerin tamamına "EPİGENETİK DÜZENSİZLİK" adı veriliyor. Özetle; bilelim ki epigenomumuzdaki hasarlar da yaşlanma sürecimizin en önemli belirleyicilerinden biridir. Peki, genetik CD'mizdeki o çizikler önlenemez mi Epigenetik okuyucumuz genlerimizi biz gençken olduğu gibi hatasız okuma yeteneğini yaşlılıkta da sürdüremez mi Bu soruların bazı yanıtları var. Ama tamamına henüz net ve açık cevaplar verilemiyor. Verilebilen cevapları bir başka yazıda tartışacağız. Ama yeni bir haftaya başlarken şu 5 bilgiyi sizinle paylaşalım.KESİP SAKLAYIN YAŞLANMAYI YAVAŞLATAN 5 ŞEYVARAN 1KALORİLERİ AZALTALIM...Mevcut veriler bize "Yaş ilerledikçe can boğazdan gelmez, gider!" diyor. Ve yine o verilere göre, yaşlandıkça "Yükte hafif, pahada ağır" ve "Daha az toksik, daha doğal ve bitkisel besinleri tercih etmemiz" gerekiyor.VARAN 2İKİ ÖĞÜN BESLENELİM...Özellikle 40'lı50'li yaşlardan sonra 2 öğün beslenmenin ve aralıklı tıbbi oruç kürleri yapmanın yaşlanmayı yavaşlatan "sirtuin genleri"ni aktive ettiği, yaşlanmaya bağlı hastalıkları bu genler sayesinde yavaşlatarakazaltarak daha sağlıklı yaşlanmamızı kolaylaştırdığı