Şehirde neler oluyor

Peşinden koşulan tiyatro oyunlarıyla, yılbaşı süsleriyle, pek yakında açılacak mekânı, dile düşen yılbaşı destinasyonu ve "yedi günah" partisiyle İstanbul'un sosyal hayatına buyurun...

ETİLER'E YENİ MEKÂN GELİYOR
Zorlu'ya epeydir gelmiyordum. Yılbaşı süslerinde bu yıl çıtayı hayli yükseltmişler.
Her yer ışıl ışıl, rengarenkti.
Bir yandan pek hoş, bir yandan da bu denli coş aydınlık karşısında kabarık elektrik faturasını düşünüyor insan, "Ne kadardır" diye...
Zorlu'daki Cantinery'ye oturur oturmaz tanıdık çok fazla simayla karşılaştım.
Onlardan biri de Alaçatı'daki Isla'yla yollarını ayıran Andım Korkut.
Yeni bir projeye başlıyormuş Andım: Pixi.
Şubat ayında açılacak Pixi'nin lokasyonu Etiler. Andım'ın heyecanla gösterdiği çizimlere bakarken mekânın tepesine kondurulan bulut şeklindeki aydınlatma dikkatimi çekti.
Meğer ünlü aydınlatma tasarımcısı Belenko yapıyormuş her şeyi.
Aydınlatma meselesi bizim mekânlarda her daim sorunlu olan ve tam olarak asla oturmayan bir şeydir. Nihayet bir mekânın kendini işin ustasına teslim etmiş olması sevindirici.
ŞEHRİN PEŞİNDEN KOŞTUĞU ŞEY
Şehrin bir diğer gündemi ise bu: Tiyatro oyunlarına yer bulunamıyor.
Sürekli şunu duyuyorum, "Nisana kadar X oyununa yer bulamadım".
Oyun biletleri pek de ucuz değilken bu durum şaşırtıcı ve nefis bir şey:
Herkes yeni çıkan tüm tiyatro oyunlarını takip ediyor ve peşine düşüp izliyor.
En çok arzu edilen oyunlar: "Kel Diva", "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" ve "Balina".
Bu dalgaya bir geceliğine ben de kapıldım.
Cantinery sonrası Zorlu PSM'de "Aile Yalanları" oyununun galasına gittim.
Nermin Yıldırım'ın öyküsünden uyarlanan, Hakan Emre Ünal'ın yönettiği oyun çok bildik bir yapıyı yalın ve samimi bir şekilde anlatıyor: Ailelerimizi...
Dot oyunlarının sertliğine ve bilinmezliğine alışmış biri olarak bu oyun benim için bir doz uysal olsa da, kimi gerçekleri çat çat ortaya koymasını sevdim.