Nobel Barış Ödülü'nü kim hak ediyor

2. Dünya Savaşı sonrası Sovyetlerin istila tehditleri sebebiyle Batı ile bağımlılık ilişkileri kurmuş; Batı vesayetinde kalmış bir ülkeydi Türkiye. Dış politikada Batı'nın eşit değil hiyerarşik ilişkiler kurduğu, alternatif dış politikaların oluşturulmasının engellendiği, bu bağımlılık ilişkilerinin aynı zamanda da ekonomik, politik, askerî ve diplomatik bir bağımlılık olarak devam ettiği bir dönemdi. Türkiye'nin sonrasında bu vesayet zincirlerini kırmaya yönelik hamlelerinin bu dış vesayetin içerideki unsurlarıyla askerî darbeler yaptırılarak, terör örgütleri faaliyete geçirilerek engellendiği ve sabote edildiği bir dönem. Bütün askerî darbelerin öncesinde bunun örneklerinin görülebileceği, birbiriyle bağlantılı iç ve dış vesayet yapıları... İşte Türkiye'nin son yıllarda iç vesayet yapılarını teker teker kırıp tasfiye etmesi ile dış vesayet kabuğunu çatlatıp bağımsızlıkçı, milliyetçi dış politika izleyerek dünyada ağırlığı olan bir aktöre dönüşmesi de beraber yürütülen mücadeleler sonunda başarılabildi. KÜRESEL DİPLOMASİNİN MERKEZİ TÜRKİYETürkiye bugün dünyanın pek çok bölgesindeki birçok soruna müdahale edebilen; pek çok meselede yalnızca masada olmayıp masayı kuran aktör olan bir ülke. Hiç sözü dolandırmaya gerek yok: Bosna'da gerilimin tırmandığı şu günlerde tarafları defalarca Türkiye'de bir araya getirip Bosnalı Sırpların liderinin bile arabulucu olarak görmek istediği; Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki sınır çatışmalarını her iki tarafla görüşüp "kardeş ülkeler arasında çatışma istemiyorum" diyerek sona erdiren ve Orta Asya'da oyun kurmak isteyenlerin oyunlarını bozan; Suriye'de tüm dünya milyonlarca insanın Esad, müttefikleri, DAEŞ ve PKK gibi terör örgütleri tarafından katledilmesine engel olup hem birçoğunu sığınmacı olarak kabul eden, hem de milyonlarcasına İdlib'de ve Suriye'nin kuzeyinde güvenli sahalar oluşturan; Darbeci Hafter'in Rusya, Yunanistan, İtalya, Fransa, BAE, İsrail ve Mısır gibi destekçilerine rağmen tek başına Libya'ya müdahale edip meşru hükümeti ve milyonlarca insanı kurtarıp ülkenin yarısını istikrara kavuşturan; Kardeş Azerbaycan'ın 30 yıldır işgal altında olan topraklarını işgalden kurtarmasını, bir zulmün ve adaletsizliğin son bulmasını, savunma sanayisini ve diğer tüm imkanlarını seferber ederek başaran; Türk Devletler Teşkilatı'nı kardeş ülkelerle birlikte kuran; Ukrayna ve Rusya'yı önce Antalya'da Dışişleri Bakanları seviyesinde buluşturan; Daha sonra Dolmabahçe'de her iki ülkenin heyetlerini dünya medyasının gözü önünde bir araya getirip her iki savaşan, 'düşman' ülkenin heyetleri tarafından ayakta alkışlanan; Hem Ukrayna lideri Zelenski hem Rusya lideri Putin tarafından sayısız övgü alıp takdirlerini toplayan;