Kaos çağının istikrarlaştırıcı gücü: Türkiye

Yeni bir dünya savaşının çıkıp çıkmayacağının tartışıldığı; küresel salgının perişan ettiği ekonomik ve toplumsal hayatın etkilerinin devam ettiği; ırkçılık, terörizm ve sömürgeciliğin çeşitli tiplerinin büyük tehditler oluşturduğu bir kaos çağında yaşıyoruz. Dünya sisteminin bir dengeye kavuşamadığı, uluslararası hukuk ve değerlerin işleyemediği; bunları işletecek uluslararası kurumların ciddiye alınmadığı bu çağın ne kadar süreceği ise belirsiz. Dünya büyük krizlerle boğuşurken bu krizleri önlemesi veya yönetmesi beklenen aktörlerin başarısızlığı da malum. Bütün iyimser retoriğe ve verilen sözlere rağmen uluslararası sistem küresel aktörlerin kendi çıkar mücadeleleri üzerine kurulu. TÜRKİYE'NİN BAŞARILARINI KAVRAMSALLAŞTIRMAK İşte bu noktada Türkiye'nin kriz alanlarına insani diplomasiyi, demokrasiyi, güvenliği ve istikrarlaştırıcılığı temel alan politikaları dünya için ümit verici bir alternatif teşkil ediyor. Salgın döneminde birbirlerinin maskelerine, solunum cihazlarına el koyan onlarca Avrupalı ulus-devlete tek tek uçaklar dolusu yardım gönderen bir ülke Türkiye. Pek çok çatışma bölgesine bazen siyasal, bazen diplomatik, bazen de askerî olarak müdahale edip istikrarı tesis eden bir ülke Türkiye. Bosna'da yeni bir savaş ve dolayısıyla da geçmişte yaşanmış katliamların tekrarlanma riski ortaya çıktığında tarafların tümünü teker teker çağırıp konuşabilme iradesi ve devlet kapasitesi gösterebilen; Suriye'de milyonlarca insanı katliamdan kurtarmak için bölgeye askeri müdahalede bulunan; bu uğurda önemli zorlukları da göğüsleyen; Suriye'nin kuzeyinde PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı başka hiçbir devletin kazanamayacağı ölçüde büyük başarılar kazanıp Suriye'nin kuzeyindeki belli bölgeleri huzur ve istikrar adası haline getiren; İşgal altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasında öncü olup bölgede 30 yıldır devam eden adaletsizliği bizzat sonlandırıp Ermenistan'ı da içerecek bir istikrar vizyonu ortaya koyan; Katar'a yönelik izolasyon ve darbecilik içeren teşebbüslere karşı tek başına müdahale edip Körfez'de istikrarı kuran; Sömürge sonrası Afrika'sında insani diplomasiyi temel alan bir politikayla yüzyıllardır devam eden sömürgeci travmayı kırıp Afrika ülkeleri ile eşitlikçi bir diplomasiyi oluşturan; Libya'da darbecilerin ve terör örgütlerinin pasifize edilmesi için büyük mücadeleler verip Libya'nın bir dengeye oturmasını sağlayan; Türk Devletler Teşkilatı'nı kurarak Türkistan'da istikrara yönelik önemli bir zemin oluşturan; Ukrayna ile Rusya arasında her an dünya savaşına gitme potansiyeli taşıdığı tartışılan krizde hem Ukrayna ile hem de Rusya ile etkili diplomasi trafiği yürütebilen; Uluslararası