Hani sosyal medya sınırsız özgürlük alanıydı

Sınırsız özgürlük alanı olduğu söylendi. Devlet müdahalesinden bağımsız, eski büyük medya şirketlerinin etkisinden uzak herkesin eşitlendiği bir alan olduğu iddia edildi. İfade özgürlüğü ve demokrasi bakımından yeni bir döneme girildiğine dair binlerce tez, makale, kitap yazıldı. Artık fikirlerinizi beyan etmek için bir gazetede veya televizyonda yer almanız gerekmediğine dair bir fırsat eşitliğinden bahsedildi. İletişim çağında yeni bir dünyanın kurulduğu, bu dünyanın devletlerin ve büyük sermayenin güç ilişkilerinden bağımsız yeni bir dünya olduğu iddia edildi. Ne de olsa 2000'ler Soğuk Savaş'ın bitişiyle zaferini ilan eden küresel Batı sistemi için artık dünya Batı'nın tek hakim olduğu bir dünyaydı ve Fukuyama bu zaferi "tarihin sonu" söylemiyle kutluyordu. Elbette bilgiye, habere, veriye erişime ulaşım konusunda müthiş fırsatlar da ortaya çıkmıştı. Bu eski iletişim düzeninin dinamiklerine ve tek yönlülüğüne karşı bir imkan olarak da görülüyordu. Ama bu aynı zamanda yeni tür sermaye ve güç biçimlerinin de ortaya çıkmasına sebep oldu. Sosyal ve dijital medya mecralarının mülkiyetini ve yönetimini elinde bulunduran bu yeni medya unsurları da tıpkı geleneksel medyada olduğu gibi yeni bir vesayetin oluşmasıyla neticelendi. Elon Musk'ın Twitter'ı satın alması sonrası ortaya saçtığı bilgiler aslında yeni bir özgürlük ve eşitlik alanı olarak anlatılan Twitter gibi mecralarda nasıl bir dijital faşizm ve dijital diktatörlüğün olduğunu ortaya koyuyor. Twitter'ın hangi bilginin ve haberin yayılıp, hangisinin sansürleneceğine belli ABD kurumlarıyla ve siyasetçileriyle oturup karar veren bir uluslararası kapitalist şirketten başka bir şey olmadığı çırılçıplak karşımıza çıktı. ABD'de Trump'ın Başkan olduğu dönemde Biden aleyhine olabilecek haberi FBI ile koordineli bir şekilde sonlandıran ama bir yandan da Trump'ın hesabını bile kapatan bu yapı öte yandan da PKK'lı katillerin hesaplarını açık tutup mavi tik bile veriyordu. Algoritma diktatörlüğü, sistematik dezenformasyon ve dijital faşizmle mücadele etmek yerine bunu örgütleyip kurumsallaştıran yapıların başında bizzat Twitter'ın geldiği ortaya çıktı. Hal böyle olunca akıllara uzun süre Türk Devleti'ne karşı operasyon yapan terör örgütlerinin ve suç yapılarının propaganda üssü gibi çalışan Twitter'a karşı Türk Devleti çeşitli önlemler aldığında ve mesela en basitinde vergi vermesini, ofis açmasını istediğinde yapılan tartışmalardı. Hemen her konuda olduğu gibi Türk Devleti'nin