Dünya Kupası ve Arap milliyetçiliği

Bir Dünya Kupası'nı daha geride bırakırken üzerine konuşulacak çok fazla politik ve toplumsal not da bıraktı. Öncelikle açılış töreninden kapanışa kadar Katar'ın ev sahipliğinin ve organizasyon becerisinin ne kadar yüksek olduğu görüldü. Tarihte ilk defa Katar gibi bir Müslüman ülkenin böyle büyük bir organizasyona ev sahipliği yapması hem Batılılardaki hem de Müslüman toplumların içindeki 'yerli' müstemleke unsurlarındaki Müslümanlara yönelik "bunlar beceremez" söylemini çökertecek güçteydi. Darısı Türkiye'nin başına. Dahası Katar'ın her türlü uluslararası baskıya rağmen hem alkol yasağı hem LGBT dayatmasına karşı hiç tavizsiz bir şekilde durması, milyarların seyrettiği açılış töreninde Kur'an'dan ayetlere yer verilmesi Katar'ın İslam dünyasındaki prestijini de artırdı. Nitekim küresel sistem bu dik duruşun acısını şimdi Katar'la ilgili rüşvet soruşturması ile çıkarmaya çalışıyor. Ancak Katar bu Dünya Kupası'nı ve tüm organizasyonu bir yumuşak güç unsuru olarak kullanmayı büyük bir ustalıkla başardı. Bu Dünya Kupası'nın göze çarpan ve bundan sonra da uzun süre etkisini gösterecek boyutu da yeni bir tür Arap milliyetçiliği için önemli bir zemin oluşturması. Zaten BAAS hareketlerinden farklı yeni bir tür Arap milliyetçiliği bir süredir özellikle Suudi Arabistan ve BAE merkezli olarak inşa ediliyordu. Ama bu kez hem Katar'ın ev sahipliği ve organizasyonu hem de Fas'ın başarısı ile tüm Arap halklarında farklı bir milliyetçi uyanışa tekrar denk geliyoruz. Fas'ın başarısı özellikle Batı sömürgeciliğinin kanlı mazisini tekrar hatırlattı. Birkaç yabancı dil bilen kaleci Bono'nun kendisine mikrofon uzatan muhabire "ben bu gece Arapça konuşacağım" demesi bunun sadece küçük bir örneğiydi. Üstelik Körfez'in inşa etmeye çalıştığı gibi İsrail ve Batı ile sorunsuz bir söylemin yerine halk temelli yoğun bir İsrail ve Batı sömürgeciliği karşıtı milliyetçilikle karşı karşıyayız. Turnuvanın başından beri İsrail medyasına yönelik protest bir tutum sergileyen Arap halkları, benzer bir şekilde de Batı'nın sömürgeci geçmişi ile hesaplaşma isteğinde. Bakalım Arap rejimleri buna ne kadar direnebilecek Katar Emiri her maç bizzat Arap takımlarını bayraklarını sallayarak desteklemesi Katar'ın bu süreci çok iyi okuduğunu gösteriyor. Zaten Arap Baharı sürecinden