Dijital faşizm, dijital emperyalizm ve dijital terörizm

Gün geçmiyor ki dünya kamuoyunda Türkiye bir yalan haber bombardımanına, bir itibar suikastına maruz kalmasın. Gün geçmiyor ki emperyalist güç merkezleri, onların medya ile sosyal medyadaki uzantıları ve taşeron olarak kullandıkları terör örgütleri oluşturdukları trol şebekeleriyle hem Türk devletine hem de Türkiye'nin bağımsızlığı konusunda millî tavır ortaya koyan insanlara yönelik bir dijital saldırıda bulunmasın. Son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlere bazı uluslararası kapitalist şirketlerin Türkiye'deki seçimler öncesi muhalefet lehine birtakım hesapları kirli yöntemlerle ele geçirip kullandığı yansıdı. Daha çok "köleleştirilmiş hesaplar" olarak tanımlanan bu duruma ek olarak bir de özlü sözler, edebiyat ve yemek gibi alakasız konularda açılmış hesapların kritik zamanlarda bu şebekeler tarafından operasyonel bir aparata dönüştürülmesi de söz konusu. Onun dışında zaten birtakım belediyelerde maaşa bağlanmış ve bir trol ordusu gibi çalışan örgütlenme de kamuoyunun malumu. Yalan haberler üzerinden provokasyon, itibarsızlaştırma, nefret söylemi ve terörizm propagandası bu hesapların çoğunun ortak özelliği. Konu ne olursa olsun alt kimlikler üzerinden kışkırtmaya gidecek; terör örgütlerinin ve suç örgütlerinin paylaşımlarının yayılmasını sağlayacak bir şebeke bu. Tabii bu şebekelerin koordineli olarak görev paylaşımında olduğu başka bir şebeke de kerametleri kendilerinden menkul şarkıcı, oyuncu, manken, komedyen tayfası. Türkiye düşmanı odakların paylaşımlarını sempatik göstermek, popüler hale getirmek için türlü değişik yöntemle paylaşım yapan bu şebeke sadece seçime yönelik değil, aynı zamanda da orman yangınından depreme ve sığınmacılarla ilgili konulara kadar sistematik dezenformasyona ve karanlık odakların piyonluğuna tevessül ediyor. Türkiye'nin millî meselelerine sahip çıkmasıyla bilinen isimlere yönelik oluşturulan sistematik linç mekanizmaları da bu şebekenin en büyük marifetlerinden biri. Bazı merkezlerden talimatlarla yönetilen toplu linç ve nefret ayinleri ile adeta bir linç makinesi gibi çalışan bir sisteme sahipler. Toplamda milyonlarca takipçiye ulaşan bu şebekelerin her biri birbiriyle koordineli örgütlenmelerden oluşan bir bütün olarak hareket ediyor. Bu şebekelerin yaklaşan seçimler öncesi muhalefetle sahip olduğu ilişki de iyice somutlaşmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kaybettirmek üzere bazı uluslararası şirketlerden, istihbarat servislerinden ve terör örgütlerinden oluşan bu yapılar daha önce de pek çok ülkede bu yöntemlerle operasyon yapmışlar; Brezilya ve Mısır gibi bazı ülkelerde neticeler alabilmişlerdi. Birtakım trol şebekeleri üzerinden siyasi netice elde etmeye çalışmak, aslında bir çaresizlik sendromu. Bir bakıma bu tarz şeylerden medet ummak, Türkiye'nin bağımsızlığı, demokrasisi ve Türk milleti yerine uluslararası