2022: Umutla başlasın

Yeni yıla girerken ne olursa olsun sığındığım duygu hep umut olmuştur.Giden zaman gitmiştir. Tüm yaşanmışlıklar geride kalmıştır.Gelen zaman ise bir sürü ihtimal ve senaryo ile birlikte gelir. Öngörmek mümkün değildir. Sadece tahmin yapmak ve ümit etmek mümkün olabilir.Ben en azından bir gece tahmin yapmaktan kaçmak isterim.Sadece ümitle doludur yılbaşı geceleri benim için...Geçtiğimiz yıl da öyleydi.. Ondan öncekiler de...31 Aralık 2020 gecesi dostlarla birlikte oturup neyin bizi beklediğini konuşmuştuk. Hepimiz salgından büyük bir kaygı duyuyorduk. Bir bilinmezliğin içinde, her gün bir sürü olumsuz haber geliyordu. Ancak biz hep birlikte salgının 2021 yılında sona ereceğini ummuştuk.Maalesef olmadı.Bu yıl yine dostlarla konuştuğumuzda muhtemelen artan vaka sayılarını konuşacağız. Fransa'da rekor yeni vaka sayısına ulaşıldı. İtalya'da hakeza. Türkiye'de de bir haftada vaka sayıları ikiye katlandı. Etraftan sürekli pozitif test haberleri geliyor. Vefat haberlerini duymaya devam ediyoruz.Aşı belli ki etkili. Vakalar eskisi kadar ağır seyretmiyor. Ama hâlâ bir tedirginlik var üzerimizde. Hâlâ bir korku var. Bir dostumuzun testinin pozitif çıktığını duyduğumuzda o travmalar yine nüksediyor.Yine de yeni yılda salgından kurtulacağımız umudum var. Hem de geçtiğimiz yıl başına göre daha fazla olması için bir sürü gerekçeyle birlikte.Geçtiğimiz yıl başında umudu en çok yeşertmek istediğimiz başlıklardan biri de ekonomiydi.Ekonomi yönetimindeki değişim bir umut ışığı yakmış gibiydi. Biraz temkinli de olsa umutluyduk. Doğru işler yapılırsa daha iyi olabiliriz diyorduk. Salgının hepimizin üzerinde yarattığı ekonomik etki belki azalır, belki işler düzelebilir diyorduk.Ne doğru adımlar devam etti ne de işler düzeldi.Tam tersine yıl sonuna doğru gelirken her şey birbirine girdi...Şimdi bu yılbaşı yine ana sohbet gündemlerinden biri